Değerli okurlarımız bu röportajımızda sizleri Arzu Tekir ve Urbanite Venture ile bir araya getiriyoruz. Girişimcilik ekosistemini daha yakından tanırken girişimcilik dünyasına dair ipuçları da bulabileceğiniz bu yazımızla baş başa bırakıyoruz sizleri .
Keyifli okumalar…
1.Girişim Haberleri ailesi olarak girişimlerinizi ve sizi yakından takip etsek de sizi daha yakından tanımak isteyen okurlarımız için kendinizden, girişim yolculuğunuzdan ve deneyimlerinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Kurumsal iş tecrübesinden sonra girişimciliğe geçiş yapmış, öğrenme merakı yüksek iş stratejistiyim. Biri sosyal girişim olmak üzere iki ana konuda çalışmalarımı yürütüyorum:
Urbanite Venture ile teknoloji şirketlerine büyüme stratejileri, yeni pazar fırsatları geliştirme ve fon geliştirme konularında danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Profesyonellerin ve girişimcilerin mutlu ve tatmin edici bir iş yaşamına ve krizlere dayanıklı bir kariyere sahip olmaları için bir yol haritası sunduğum bir eğitim programı tasarladım. Bireylerin kariyerlerini dönüştürerek mutlu oldukları işi yapıp hak ettikleri parayı kazanmalarına yardımcı olduğum
Kariyer Dönüşüm Akademisi’ni kurdum. Bu bir sosyal girişim çünkü online eğitimlerin satışından elde edeceğim gelirle kaynak yaratıp, bilim ve teknoloji alanlarından yüksek lisans ve doktora yapan gençlere burs fonu oluşturmayı hedefliyorum.
Geçtiğimiz Nisan ayında, ilk kitabım Şimdi Senin Zamanın – Kariyerini Dönüştürmek İsteyenlere Öğrenilmiş Dersler Kitabı Elma Yayınevi tarafından yayınlandı.
- Büyük başarılar elde etmiş biri olarak yolun başındayken neler düşündüğünüzü neler hedeflediğinizi merak ediyoruz. Kariyerinizi nasıl planladığınızdan bahsedebilir misiniz? Girişim Haberleri ailesi olarak size çok yakından takip etsek de bu süreci bir de sizden dinlemek istiyoruz. Kariyer yolculuğunuz nasıl ilerledi, yıllara göre hangi şirketlerde hangi pozisyonlarda bulundunuz?
Yirmi yaşından sonra iyi ihtimalle kırk yıl verimli çalışıp üretken olabileceğimizi düşünürsek, hangi işi seçtiğiniz, sizin neyin mutlu edeceğini bilerek seçimler yapmanız ve hayat amacınızın ne olduğunu bilerek geleceğinizi planlamanız çok önemli. Kesinlikle kendini tanımak çok önemli; yetenek, kapasite ve beklentilerinizi biliyor olmanız ve her deneyimi bir öğrenme merakıyla yaşamanızı kastediyorum.
Üniversiteden mezun olduğum dönemde -yıl 99-, hemen hemen tüm arkadaşlarım bankacı, yatırım uzmanı olarak iş hayatına başladı. Kamuda çalışmak popüler olmaya ve uzun süreli iş güvenliği sunan bir alternatif olmaya başlamıştı. Ailenizde bir örnek yoksa, girişimcilik bir alternatif bile değildi. Bir yere girip çalışmanız beklenirdi o dönem. Ben biraz kişiliğime uygun işlerin neler olabileceğine kafa yorarak, deneyimleyerek nereden başlayacağıma karar vermek istedim. Üniversitenin ikinci yılından itibaren ne yapmak ne tür işlerde çalışmak istediğime karar verebilmek için stajlar yaptım. Önce beyaz eşya üreten bir fabrikanın kalite kontrol departmanında, sonra bir bankanın serbest bölge şubesinde. Sonrasında yaklaşık iki yıl bir bankanın serbest bölge şubesinde staj yaptım.
Yüksek lisans öncesi, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra pazarlama ve satış kabiliyetlerimi geliştirebileceğim ücretsiz eğitim alıp deneyim kazanacağım yerlere bakınca Türkiye’de yeni faaliyetlerine başlamış bir sigorta şirketinde finansal danışman olarak dört- beş ay çalıştım. Başarısız geçen ayların sonunda İzmir’deki 111 finansal danışman içinde ilk 10’a girdim ve işi bırakıp yüksek lisans derslerine başladım.
Tüm bu deneyimler ve ilkini lisede yaptığım kişilik envanteri testi de ileride ne yapmak istediği, ne tür iş ortamlarında, hangi işleri yaparsam mutlu olacağım konusunda bana çok iyi fikir verdi. High 5 ve DISC testlerini öneririm. Kariyerini planlama ve dönüştürme aşamasında olanlar için çok yararlı olacaktır.
Bu tecrübeler sonucunda daha bağımsız çalışacağım, kendimi sürekli geliştirebileceğim ve kontrol edebileceğim işlerde çalışmaya karar verdim. Yetkinleştiğim alanlar; uluslararası iş geliştirme, stratejik ortaklıklar kurma, büyüme stratejileri, fon geliştirme ve stratejik iletişim.
Sürekli yeni bir şeyler öğrenebileceğim, tekrara düşmeyeceğim, beni farklı açılardan zorlayacak ve geliştirecek yerlerde olmayı, bana liderlik etme, yönetebilme, işleri büyütebilme özgürlüğü sunan işleri tercih ettim. Bağımsız, kendini ve ekibini sürekli daha iyisini yapmaya zorlayan bir yapım var. Bu yüzden kararlarımda beni özgür bırakan, bana tam anlamıyla güven duyan, ihtiyacım olan kaynakları sunabilen kurumlarda çalıştım, deneyimleriyle bana rehberlik eden yönetim kurulu başkanları ile çalışma şansım oldu. Uluslararası iş tecrübesi de bana çok şey kattı. Dönüp kariyerime baktığımda, hep yeni bir departman kuran, işlemeyen bir şirketi, organizasyonu yeniden yapılandırıp üretken hale getiren, etki ve değer yaratabileceğim pozisyonlarda çalıştım.
Zaman zaman zorlandığım, hata yaptığım ve hızlı öğrendiğim kariyer yolculuğumda edindiğim tecrübe ve öğrendiklerim, bana istediğim anda bırakabilme ve beni heyecanlandıracak yeni bir şeye yeniden başlayabilme özgüvenini ve cesaretini kazandırdı.
2001 yılında bir yönetim danışmanlığı firmasında çalışmak üzere İstanbul’a taşındım. Burada çalıştığım dokuz aylık süreçte, tanıştığım Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürünün daveti üzerine Kadir Has Üniversitesi MBA programında dersler verdim ve aynı programda MBA öğrencilerine ders veren rahmetli Tuğrul Şavkay’dan Adab-ı Muaşeret dersleri aldım.
Aldığım iş teklifi sonrasında, 2002 yılında üç yıldır faaliyette olmayan bir danışmanlık şirketinin yeniden yapılandırılmasını üstlendim, o zamanki popüler unvanla Genel Koordinatör olarak çalıştım. Çok deneyimli isimlerle bir danışman- uzman havuzu oluşturdum. KOBİ’lere ISO 9001, Toplam Kalite Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi, Pazarlama ve CRM eğitimleri ve danışmanlık hizmetleri sunuyorduk. Haftanın yedi günü çalıştığım, bütün eğitimlere bizzat dinleyici olarak katıldığım, çok farklı sektörler hakkında çok şey öğrendiğim harika bir iki buçuk yıl geçirdim. Stratejik ortağımız olan bir teknoloji şirketinin yaklaşık 3,5 milyon EUR fon almasını sağladıktan sonra, projelerin finansmanı konusu ilgimi çekmeye başladı.
Teklif gelince 2005 yılında Meteksan Bilişim Grubu’nun AB Projeleri Koordinatörü olarak çalışmaya başladım. O dönemde AB ile ilişkiler hızla gelişiyordu, AB fonları, adaylık öncesi mali yardımlar üzerine Brüksel’de ve İstanbul’da çalışmalar yaptım. ITO ekibine Brüksel’de eğitim programları organize ettim, iki şehirde kültürel mirasın korunması projelerinin finansmanı konularında danışmanlık yaptım.
Bir süre New York’ta yaşamaya karar verip kısa bir süre yaşadıktan sonra, işler istediğim gibi gitmeyince döndüm, 2007 yılında bir başka bilişim şirketinin, Sampaş, Dış İlişkiler Direktörü olarak çalışmaya başladım. Yoğun bir şekilde akıllı şehir uygulamaları ve teknolojik çözümlere odaklanmış şirketin ARGE yatırımlarının hibe ve kredilerle yaklaşık 4 milyon $ finansmanını sağladıktan ve aynı dönemde bağımsız bir medya sitesi için de fon geliştirdikten sonra, tekrar Amerika’ya dondum ve New York’ta yaklaşık üç yıl yaşadım.
Yurtdışına bilişim ihracatı yapmak istedim, kriz oldu, biz ülke olarak teşvik programlarını henüz tamamlamamıştık. Bu planım gerçekleşmedi. Bu dönemde Amerika pazarına girmek isteyen şirketlere pazar araştırması projeleri yürüttüm. Obama yeni başkan olmuştu.
Çevreye, yenilikçi teknolojilere (güneş enerjisi, enerji verimliliği…vb) büyük yatırım programları başlatmıştı. Mobil teknolojiler ve mobil iletişim hızla gelişiyordu. Bunlar çok ilgimi çekti.
Biraz topluma, çevreye katkıda bulunmak üzere çalışmalar yapabileceğim sivil toplum kuruluşlarını araştırdım. Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute) un Embarq Sürdürülebilir Ulaşım programında Operasyon Müdürü olarak çalışmak üzere 2011
Türkiye’ye döndüm. 2005 yılından beri çeşitli şehirlerle projeler yapan programın Türkiye ofisini kurdum ve yaklaşık yedi yıl boyunca Ülke Direktörü olarak yönettim. Önce sürdürülebilir ulaşım projelerine odaklı program, 2015 yılında şehirlere entegre çözümler sunmak için WRI Sürdürülebilir Şehirler Programı’na dönüştü ve şehirlerde enerji verimliliği üzerine projeler de yürüttük.
WRI’ın global strateji ve fon geliştirme takımında yaralan yedi direktöründen biri olarak çalıştım. Benim için harika bir tecrübe oldu. Artık yeni bir şeyler yapmak istediğimi fark edince, 2017 yılı Ekim ayında tekrar Amerika’ya taşındım. Bu dönemde dünyadan kadın liderleri seçip, liderlik programlarıyla güçlendiren Hillary Clinton’ın da kurucusu olduğu Vital Voices, Global Ambassadors Programına seçildim. Bu program tam da kariyerimi dönüştürme aşamasında bana yeni bağlantılar kurmak ve ne yapmak istediğime karar vermek noktasında çok yardımcı oldu.
Bir süre akıllı ulaşım teknolojileri, sürdürülebilir çözümler geliştiren şirketlere stratejik iletişim, iş geliştirme başlıklarında danışmanlık yaptıktan sonra akıllı şehir çözümleri geliştiren teknoloji şirketlerine ve yatırımcılara danışmanlık vermek üzere Urbanite Venture’u kurdum.
3.Neden bu şirketi kurdunuz, hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz? Şirketi kurarken hangi engelleri, zorlukları yaşadınız, nasıl başa çıktınız? Şirketiniz bugün hangi noktada? Ödülleriniz, kitaplarınız var mı?
Urbanite Venture bir danışmanlık şirketi; akıllı şehir teknolojileri geliştiren startuplara yeni pazar fırsatları geliştirme, fon / yatırım ve iş geliştirme stratejileri konularında danışmanlık ve stratejik iletişim hizmetleri sunuyoruz. 2019 yılı Mayıs ayında kurdum.
Burada şirket kurmak çok kolay. Benim için en büyük zorluk, yeni bir ülkede, yeni bir girişim kurmak ve bir yandan vize süreçlerini takip etmek dolayısıyla belirsizlikle baş etmek oldu.
Çok hızlı ve yoğun bir yıl geçti, vize bekleme sürecinde son bir yıldır seyahat kısıtım olduğu için Avrupa ve Ortadoğu’dan aldığım konuşma davetlerine ve danışma kurulu üyesi olarak davet edildiğim AB projelerine katılamadım. Bu çözüldüğünde korona gündemimize girdi.
Şirket kuruluşunun onaylandığı gün ilk müşteriden teklifimizin kabul edildiği mesajını aldım. Çok kısa bir süre sonra, Arizona State Üniversitesi’nde, The School for the Future of Innovation in Society yüksek lisans öğrencileri için altı haftalık Akıllı Şehirler ve Küresel
Kalkınma programını tasarladım ve online dersler verdim. Türkiye’den ve Florida’dan Startup’larla ve yatırımcıları ile çalıştık. Bu arada geçtiğimiz Şubat ayında “Blockchain for Smart Cities, Simplified” başlıklı bir e-Kitap yazdım. Çin’deki eski çalışma arkadaşım çok beğenince, Çince‘ye çevrilmesini teklif etti. Bunun sonrasında Çin’den bir grupla kısa süreli bir projeye başladık. Londra’da bir pazar araştırması şirketinin akıllı şehirlerde iletişim stratejisi geliştirmekle ilgili bir projesine danışmanlık yaptım.
4.Kadınların gündelik hayatta yaşadığı problemlerin yanı sıra iş hayatında da çeşitli engellerle karşılaştığını biliyoruz. Bir kadın olarak sizin gözlemleriniz deneyimleriniz neler, kadınlar iş hayatında hangi engellerle karşılaşıyor, çalışan kadınların sorunları neler? Ayrıca kadın istihdamında daha fazla kadının yer alması için kadınlara ve erkeklere düşen görevler nelerdir? Siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz.
Kadınların erkeklere göre daha alıngan, eleştiriye karşı daha hassas ve ücret pazarlığı konusunda daha çekingen olduğunu gözlemliyorum.
Söz almaktan çekiniyor kadınlar. Bir toplantıda masada sessiz sedasız oturacaksanız, hiç oturmayın daha iyi. Elbette dinlemek önemli, yanlış anlaşılmasın. Sesinizi duyurmak için çekingenliği kenara bırakın. Sizi güvende hissettirecek şeyler: her zaman ön hazırlık yapmak, soracaklarınız ve söyleyeceklerinizi önceden planlamak, muhataplarınız, üzerinde tartıştığınız, müzakere ettiğiniz konu hakkında iyi araştırma yapmak.
Bir grup da birileri beni keşfetsin, sessizce köşemde çalışayım düşüncesinde. Öyle bir dünya var mıydı, hiç oldu mu, emin değilim. Herkes sahnede olmak, görünür olmak istemeyebilir ama gücünüzün farkına varın. Yarattığınız değeri ölçün, kaydedin, başarınızı sahiplenin.
Kendi başarınızı, ekibinizin başarısını herkesten önce siz kutlayın. Sizin sahiplenmediğiniz bir başarı, başkası için de değer görmeyecek.
Türkiye gibi gelişmiş ülke – gelişmekte olan ülke ince ayrımında olan bir ülke olarak, ekonomik zorlukların üstesinden gelmekte, refah seviyesini artırmakta yetişmiş insan kaynağını etkin bir biçimde kullanması şart. Kadınlar da bu kaynağın yarısını teşkil ediyor.
Kaynakların etkin kullanılması her alanda önemliyken ülke olarak, entelektüel sermayemizin yarısını oluşturan kadınların yolunu açmamız gerek.
Pandemi sürecinde de görüldüğü gibi; kadın liderler ülkeleri de çok daha iyi yönetiyor, şirketleri de. Kadınların kurduğu yatırım şirketleri daha çok kazandırıyor, girişimler ise exit te daha başarılı.
5.Girişimci olmak isteyen kadınlar hangi sorunlarla karşılaşıyor, onlara tavsiyeleriniz neler olur?
Bir kere en başında, kadın girişimcilerin işi batırma lüksü yok. Erkeklerde işi batırıp yeniden kurmak daha kabul edilir; aile yardım eder, eş dost yardım eder, para bulunur, iş verilir bir şekilde yeniden başlaması desteklenir. Kadın bir işe giriştiğinde genellikle, başarılı olması bir sürpriz kabul edilir. Başarısız olması da ‘eh zaten beklenen’ bir şey.
Bir kere bu zihin yapısıyla başlıyor kadın. Sonra yatırım konusu var. Yatırımcıların çoğu erkek, yatırım alan girişimcilerin çoğu da erkek.
Engellerden ziyade hedeflerine odaklı biri olarak, önünüze çıkan engelleri veya zorlukları görmezden gelip oldurmaya odaklanmak, hızla yeni fikirleri test edip pozisyon alabilmek, iyi bir networke sahip olup, kişisel markaya yatırım yapmak ilk önereceklerim. Bir de aklına güvendiğiniz kişilerden kişisel danışma kurulu da çok yardımcı olur. Arada çıkmaza girdiğinizde, sizi olduğunuz yerden alıp, yukarıya taşıyacak kişiler olsun; modunuzu yükseltsinler, yeni bir bakış açısı sunsunlar, probleminize çözüm bulsunlar, yeni kapılar açsınlar…vb. Böyle bir destek mekanizmasının faydalarını çok gördüm bütün iş hayatım boyunca. Kitabımda da etraflıca anlatıyorum bu konuları. Ben aynı zamanda Arya Kadın
Yatırım Platformu’nda Kurumsal İlişkiler Direktörlüğünü yürütüyorum ve geleceği tasarlama- inovasyon merkezi Farklabs’te Danışma Kurulu Üyesi’yim. Okuyuculara bu iki kurumu çok yakından takip etmelerini, eğitim, mentorluk, yatırım hızlandırma programlarına katılmalarını ve hatta yatırım arayışında olup bir itici güce ihtiyaç duyanları da şirketlerini tanıtmak üzere başvurmalarını öneririm. Bir de her Salı Youtube’da Out of the Box Talks’ta ilham veren dönüşüm hikayeleri ile konuklarımızla ufuk açıcı programlar yapıyoruz. Takip etmelerini öneririm.
6.Başka kadınların öğrenmesi, rehber olması için yaptığınız işle ilgili, uzmanlığınız olduğu konuda birkaç püf noktası paylaşır mısınız?
Kadın networklerine katılmayı çok faydalı buluyorum. Ben Amerika’da Vital Voices, Ellevate Network, DWEN gibi ağların aktif üyesiyim. Olabildiğince başka kadınlarla da bu ağlar üzerinden paylaşımlarda bulunmaktan, bildiklerimi paylaşmaktan keyif alıyorum. Burada öğrendiğim şey; Bir şey istemeden önce sendekini cömertçe ver. Türkiye’de Arya Kadın Yatırım Platformu, TurkishWiN, Girişimcilik Vakfı ve Kagider, mentorluk de dahil pek çok güzel programlar tasarlıyorlar. Arya, Türkiye’nin ilk kadın odaklı yatırım platformu, yatırım komitesi ve Challenge Club üyelerinden oluşan yatırımcı grubuyla kadın ortaklı girişimlere bilfiil yatırım yapıyor. Her ay üç girişimi yatırımcılarla buluşturuyoruz.
Linkedinden beğendikleri yatırımcı, girişimci kim varsa bağlantı kurup, yardım istemekten kendilerini tanıtmaktan çekinmesinler. Sosyal medya ile birlikte hepimiz kendi kendimizin birer PR şirketi olduk. Bu mecraları akıllıca, stratejik kullanmak lazım. Kişisel markanıza yatırım yapın. Bu konuda soruları olanlar bana ulaşabilir. Linkedin Social Selling Index’e bir bakmanızı tavsiye ederim. Değişime ve fırsatlara gözünüz kulağınız açık olsun. Değişim, dönüşüm noktalarında kariyer koçları ile çalışmak faydalı olur.
-
Size en çok hangi soruyla geliyor girişimciler? Sizin cevaplarınız ne oluyor bu sorulara?
İş Ortaklıklarını Nasıl Kurmalı ve Yönetmeliyim?
Eğer gerçekten ihtiyacınız yoksa, aynı vizyona sahip değilseniz ve dengeli bir sorumluluk ve yetkinlik dağılımını kurgulamadıysanız işinize ortak almayın. İyi düşünülmüş, yazılmış bir anlaşma metni hazırlamadan, ortaklık anlaşması imzalamadan, hiçbir ortaklığa, projeye girişmeyin.
Ne zaman yatırım aramalıyım?
Müşterilerim ve sektörden izlenimlerimle; girişimci oldunuz, ilk işiniz yatırımcı aramak olmasın. Önce kendi kaynaklarınızla, yakın çevrenizden bulduğunuz kaynaklarla ürününüzü mükemmelleştirmeye odaklanın, güveniniz artsın sonra büyümek için yatırımcı arayın. Yatırım almak, bir anlamda şirketinizden vermek anlamına geliyor.
Avukatınızla en başında risklerinizi, şirketinizi, ürününüzü nasıl koruyabilirsiniz konuşun. Başlangıçta bazı maliyetlerden kaçınmak ileride size çok daha pahalıya mal olabilir.
Bütçem ve ekibim küçük, iletişim ve pazarlama stratejisini geliştirirken neye dikkat etmeliyim?
Ekip üyelerinizin her biri sizin şirketinizin bir elçisi, “brand ambassador” diyelim, bu kaynağı iletişim ve pazarlamada iyi kullanmak özellikle startupsanız çok faydalı olur; farklı mecralarda kendilerini gösterecekleri (örneğin makale yazacakları, konuşma yapacakları) fırsatları geliştirin, olabildiğince etkinliklere aktif katılımlarını teşvik edin, stratejik networking nedir öğretin ve yeni bağlantılar kurmalarını teşvik edin. Ekip üyeleriniz kendi kişisel markalarını güçlendirdikçe sizin şirketinizin de değerini yükseltecektir.
Yatırımcı sunumlarında neye dikkat etmeliyim?
Yatırımcı görüşmelerinde en önemli ikili; slayt ekibiniz ve finansal tablolarınız. Evet, hangi probleme çözüm bulduğunuz, pazar büyüklüğü…vs önemli ancak hikayenizle birlikte en önem vermeniz gereken yerler bu başlıklar.
Şu ortamda yatırımcı bulabilir miyiz?
Bu soruyla çok karşılaşıyorum; evet çok zor ama mümkün. Hep söylediğim gibi hedefinize odaklanın, zorluklara engellere değil. Bu süreç sonunda güvenle yoluna devam edecek olanlar, dayanıklı ısrarcılar ve kolay pes etmeyenler olacak. Bunu bir evlilik gibi düşünün, önce flört edin. Mesajlarınızı, misyonunuzu, varlık nedeninizi ve bu süreçte ve sonrasında kime hizmet ettiğinizi düşünün, yatırımcı sunumunuzu bunları gözeterek mükemmelleştirin. Elinizdeki yetkinliklerle hangi yeni müşteri gruplarına hitap edebilirsiniz veya mevcut müşterilerinize yeni hangi çözümleri sunabilirsiniz konusuna zaman ayırmak, fikirleri hızlıca test etmek bu süreçte yolunuzu bulmanıza yardımcı olacak.
8.Pandemi sürecinde zaten hayatlarımızda birçok şey değişmişken uzmanlar pandemi sonrasında da hayatımızda büyük değişiklikler olacağının altını çiziyor. Sizce pandemi sonrası nasıl bir hayat ve ekonomi düzeni bizi bekliyor olacak, neler değişecek veya değişmeli?
Dünya genelinde bir resesyon olacak. Haliyle hepimiz ekonomik olarak etkileneceğiz. Amerika’da 40 milyondan fazla kişi işsiz kaldı, neredeyse %19 işsizlikten bahsediliyor. Artan ölümler, eve kapanma, ekonomik kayıplar, çok fazla psikolojik travmaya sebep olacak diye düşünüyorum. Amerika halkının %34 unun anksiyete, depresyon ve başka mental rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu okudum gecelerde Washington Post’ta. Biz krizlere aşılı bir milletiz, ailecek birbirini sahiplenme, kollama duygumuz yüksek, daha dayanıklıyız, pratik ve yaratıcıyız. Her koşulda bir çıkış yolu buluyoruz. Amerikalılar daha bireyci bir toplum olduğu için çok fazla etkilenecektir. Şimdiden milenialların bu krizden nasıl çıkacaklarına ilişkin endişelerin ifade edildiği makaleler, araştırmalar yayımlanmaya başlandı.
Tasarrufun, daha az tüketmenin, eldeki kadarıyla yetinmenin, sahip olduklarımıza şükretmenin ve her şeyden önce sağlığın ne denli önemli olduğunu anladığımız bir donemdeyiz. Sanırım daha bir yıl karantina koşulları ara ara gevşeyerek ara ara sıkılaşarak devam edecek. Dijital dönüşümü başaramayanların şansı yok.
Dünya neleri atlattı, bunu da atlatacaktır muhakkak. Ümitvar olmak lazım.
Açıkçası hepimiz, daha öncekinden çok daha farklı bir mantalite ile geleceği kurguladığımız, kurguladığımız geleceği yaşayacağımız bir döneme girdik. Bir yandan çok ürkütücü, bir yandan heyecan verici bir dönem.
9.Virtual Reality ve Augmented Reality konularına girmeye nasıl karar verdiniz? Sunovatech ile yaptığınız işbirliğinin ne tür katkıları oluyor? Sunovatech’le Urbanite Venture İşbirliği Ne İfade Ediyor?
İşim gereği teknolojik gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyorum. 2018 yılında blockchain, sanal gerçeklik ve 5G üzerine araştırmalar yapmak başladım. Blockchain teknolojilerinin akıllı şehirlerde uygulamalarını da kent yöneticilerinin de anlayabileceği basitleştirilmiş bir dille “Blockchain for Smart Cities, Simplified” başlıklı bir eBook hazırlandım.
İngilizce hazırladığım bu çalışma sonra Çince’ye de çevrildi. Farklabs desteği ile güncelleştirilmiş versiyonu yakında yeniden paylaşacağız. Bu yeni versiyon Türkçe’ye de çevrilecek. 5G üzerine çalışmalarımız devam ediyor, henüz bir ilerleme sağlamadık bu başlıkta ancak 2020 yılı Ocak ayında Hindistan, İngiltere, Avustralya, BAE (Dubai) ve Katar’daki ofislerinde faaliyetlerini yürüten Sunovatech’le çalışmaya başladık. İşbirliği yapmaya karar verdik. Pandemi ile stratejide hızlı bir değişiklik yapıp, eve kapanmak zorunda kalan dokuz yaş ve üzeri çocukları geleceği tasarlamalarına imkan sağlayacak VR teknolojisini öğreterek, online eğitimler vermek üzere geçtiğimiz Şubat ayında VR Academi projesini hayata geçirdik. Sunovatech daha önce büyük bir özel okul zincirinin laboratuarlarında bu eğitimleri vermiş, bu tecrübeden yararlanıyoruz. Çevrimiçi iş modelini kurguladık. İlk testleri gerçekleştirdik. Demo derslerini 09-13 yaş ve 13 17 yaş grupları için film yapma, oyun geliştirme ve sanat tasarım derslerimizi sunuyoruz. Urbanite Venture olarak, VR Academi’nin Amerika ve Türkiye iş ve strateji ortağıyız.
VR ve AR teknolojileri çok yeni olmamakla birlikte son yıllarda uygulama alanları gelişti, kullanılan aletler hem hafifledi, görüntü aktarma hızları iyileşti hem de maliyetleri düştü. 5G ile hız daha da artacak. Bu teknolojilerin global ekonomiye katkısının beş yıl içinde 476 milyar dolar, 2030’da da 1,5 trilyon dolar olacağı öngörüleri yapılıyor. İş sektörlerinde kullanım alanları eğitimlerin iyileştirilmesinden, testlerin hızla gerçekleştilmesine, risklerin azaltılmasına, üretim, tasarım ve teslimat hızlarının artmasına çok farklılık gösteriyor. Yatırım kararı vermeden büyük bütçeli projelerin bittiğinde ne ifade edeceği, nasıl görüneceğini görmede, her sektördeki hızlı, etkili ve düşük maliyetli inovasyon taleplerine cevap vermede kullanılıyor teknolojiler. Eğlence sektöründen, sağlık sektörüne, üretimden, turizme kültür sanat müzelerinde kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Daha çok Pixar ve benzeri şirketlere animasyon filmleri ve oyun tasarımlarına odaklanmış Sunovatech, benim eskiden tanıdığım arkadaşım patentleri de olan trafik mühendisi Dr. Sonal Ahuja’nın aile şirketi. PTV Group’tan ayrıldıktan sonra aile şirketine yatırım yapmasıyla, Sunovatech, yeni ve farklı iş alanları geliştirmeye başladı, son iki yıldır. Sanal müze projeleri, oyun parklarının tasarımı, geliştirilen kent tasarımlarının planlamadan önce kararların verilmesi aşamasında projenin bitmiş halinin gösterimleri, polis birimlerine VR eğitimleri…vb pek çok proje gerçekleştirdi. Urbanite Venture LLC olarak, Sunovatech’e Amerika’da ve Türkiye’de ki iş ortağı olarak yeni pazar ve iş fırsatlarının geliştirilmesi, büyüme stratejileri ve fon ve yatırım geliştirme başlıklarında destek vereceğiz.
-
Kariyer Dönüşüm Akademisi’ni neden kurdunuz?
Ne istediğini bilen profesyonellerin ve girişimcilerin kariyerlerini dönüştürmelerine, özgüvenle yola devam etmelerine ve işlerini büyütmelerine yardım etmek aracıyla Kariyer Dönüşüm Akademisi’ni kurdum. Özellikle pandemi sürecinde birçok şirket ve kişi çeşitli eğitimler vermeye başladı.
Peki sizce Kariyer Dönüşüm Akademisi’ni rakiplerinden ayıran en önemli özellikleri nelerdir?
Gelirinizi arttırmak, işinizi büyütmek ve kariyerinizi dönüştürmek için bazı temel becerilerde ustalaşmanız gerekir. Kariyer Dönüşüm Akademisi’nde kendine ve çalıştığı ekiplerin gelişimine çok yatırım yapmış biri olarak tecrübemi aktarıp, bir sistem, başarı için bir yol haritası sunuyorum. 4 Hafta ve 5 modülden oluşan Şimdi Senin Zamanın 21 Günde Kariyerini Dönüştür eğitim programını ve özellikle globalde başarılı sunumlar ve konuşmalar yapmak isteyenler için de Harvard’da Öğretim Görevlisi olan, yazar Allison Shapira’nın Speaking With Confidence eğitimini ve Klinik Psikolog Dr. Petek Batum Akgün ile Imposter Semdromu’yla başetmeyi öğretmek üzer bir çalıştay düzenliyoruz.
Tüm bu eğitimlerle temel amacımız kadın veya erkek profesyonellerin, girişimcilerin, işinde mutlu, mutlu olduğu işi yapan ve hak ettiği parayı kazanan bireyler olmasını, krizlere dayanıklı bir kariyere sahip olmalarını sağlamak.
11.İçinde sizin olduğunuz bir eğitim akademisinin katılımcılarına çok büyük faydalar ve farklı bir bakış açısı kazandıracağından şüphemiz olmasa da katılmayı düşünen okurlarımız için eğitimlerin içeriğinden ve süresinden bahsedebilir misiniz?
Bugüne kadar edindiğim tecrübelerin, aldığım liderlik eğitimlerinin, yıllar içinde yaptığım mentorlüklerin, liderlik ettiğim, danışmanlık yaptığım kurumlarda yaptığım gözlemlerim ve öğrendiklerim sonucunda süzülmüş, sonuca götürecek etkili bir eğitim programı oluşturdum ve platformu tasarladım. “Şimdi senin zamanın!” mottomuz. Şimdi değilse ne zaman?
Dört haftalık bir eğitim programı tasarladım, Şimdi Senin Zamanın 21 Günde Kariyerini Dönüştür. 21 günde kariyerinizi nasıl dönüştüreceğinizi, hayal ettiğiniz işi yapıp, hak ettiğiniz geliri nasıl kazanacağınıza ilişkin en temel, en gerekli bilgileri ve kendim için de kullandığım ve faydasını gördüğüm yöntemleri bir plana dönüştürdüm.
Halk sağlığı krizi ile harmanlanmış ekonomik krizde kendilerine çıkış yolu arayanlar, bu programla mutlu ve tatmin oldukları bir iş yaşamına sahip olacak, istedikleri dönüşümü başlatabilecek güce ve güvene sahip olup kariyer yolculuklarında edilgenliği bir kenara bırakarak, kendi rotalarını kendileri belirleyecekler. Üstelik bu güven ve görünürlük sayesinde de bilgi ve tecrübeleriyle yeni kanalları oluşturmayı ve hak ettikleri parayı kazanmayı öğrenecekler.
12.Kariyer Dönüşüm Akademisi kapsamında Dünya’nın çeşitli yerlerinden mesleklerinde çok başarılı insanlarla işbirliği içinde olduğunuzu biliyoruz ama bunları bir kez de sizden dinlemek isteriz.
Artık dünya küçüldü ve iletişim becerileri çok daha önemli hale geldi; yatırım bulma, yeni yeteneklerle çalışma, çok uluslu kurumlarda çalışma ve kurduğunuz girişimi dünyaya açma noktasında İngilizce çok kritik. İngilizce aksan düzeltme konusunda Pronounciation Pro’nun kurucusu ve eğitmeni Annie Ruden, İngilizce etkili ve güvenli konuşmalar yapmak için Harvard’da öğretim görevlisi olan Global Public Speaking’in kurucusu Allison Shapira, katılımcıların kendi kişisel markalarını oluşturmada fotoğraf çekimlerini planlamalarında da Neris Studio’nun kurucusu Gözde Çoban ile işbirliği yaptık. Yıllar içerisinde bu üç isimle de çalıştım. Sundukları hizmetlerin yararını ve etkisini kendimde de gördükten sonra KDA’nın kuruluşunda işbirliği yapmak istedim. Arya Kadın Yatırım Platformu işbirliği ile Out of the Box Talks’ları gerçekleştiriyoruz.
Dönüşümü başlatma noktasında mevcut durum analizi için High 5 yetenek envanteri testini de öneriyoruz affiliated partner olarak.
13.Neden Kariyer Dönüşümüne İlgi Duydunuz? Kariyer Dönüşüm Akademisini kurmakta amacınız, hedefleriniz nelerdir? Neden bir sosyal girişim olarak kurdunuz? Kitap yazma fikri nasıl aklınıza geldi?
İş yaşamında keskin değişiklikler yapan veya dönüşümü gerçekleştiren, hayatını, yaşadığı ülkeyi veya işini değiştiren insanların öyküleri hep ilgimi çekmiştir. Hatta 2011 yılında bir blog açmıştım ve yaptığım röportajlar hep bu tür insanların dönüşüm hikayelerini içeriyordu. Uzun yıllar Türkiye’de grafikerlik, müzisyenlik yapmış ve sonra eşiyle Amerika’ya yerleşip sokak fuarlarında resim satarak harika bir yaşam kurmuş olan İlkin Deniz, Finans sektöründen sonra aldığı kurslarla ödüllü bir senariste dönüşen eski okul arkadaşım Emine Dursun, Bursalı Nevin Hirik’in Avustralya’da başarılı bir ressam olarak hayat kurması, Renault ve Dünya Bankası’nda çalıştıktan sonra Türkiye’nin ilk moda PR şirketini kuran Feride Tansuğ’un deneyimleri… Bu yaşam öykülerini dinlemeyi ve paylaşmayı istemişim…
“Dönüşüm” de iş yaşamımın anahtar kelimesi bir yandan: İç girişimci olarak çalıştığım kurumlarda ekip kuran, şirketi yeniden yapılandıran, yeni servisler geliştiren, geliştirdiği fonlarla şirketlerin ve sunduğu çözümlerin değerini yükselten ekiplere liderlik ettim. Ancak kendine başına bir iş kurmaya cesaret edebilmem zaman aldı, girişimciliği hep öteledim. İş yoğunluğundan, bol seyahatli, güzel maaşlı, yine sıfırdan kurup, ekibimle iyi bir yere getirdiğim çok sevdiğim son işim sırasında değişiklik yapma yeni bir şeylere yeniden başlama isteğimi ötelemiştim. Benim hep içimde de yeni ve farklı şeyler yapma, değişimleri başlatma arzum oluyor geriye dönüp bakınca. Aynı döngüye girdiğimi düşününce çok sıkılıyorum. Bir anda yaptığım işten keyif almamaya başladığım anda, bırakırım ben. Epey yorulmuş hissettiğim ve yeni bir şeyler yapmayı istediğime karar verince yıl sonunda global direktörümle ve yönetim kurulumuzla konuştum ayrılışımı planladık. 2017 yılı Ekim ayında işimden ayrılıp Amerika’ya taşındım. Aralık ayı bitene kadar planladığım kitabımı bitirip hemen ertesi sene bastırmayı planlayarak…Sonra fark ettim ki kendimi hiç şöyle bir bırakmamışım, her seyi planlamışım…Biraz akışına bıraktım, kitap için röportajlar yavaş yavaş devam etti, bir yandan bir iş ortaklığı deneyimledim, o iyi bir deneyim oldu, erken sonlandırdık şirketimizi ve ortaklığımızı. Sonra danışmanlık yaptım bazı projelerde ve kendi şirketimi kurdum Urbanite Venture’u.
Pandemi sırasında eve kapanınca kitabımı da bitirmeye karar verdim. Adını Şimdi Senin Zamanın | Kariyerini Dönüştürmek İsteyenlere Öğrenilmiş Dersler Kitabı koydum. Kitap yazma fikri de bir kadınlar gününde aklıma gelmişti. Kadınların iş yaşamında başarılı olması, istedikleri hedeflere ulaşması için alanlarında öncü kabul edeceğimiz kadınlarla da röportajlarda yaparak, kendi deneyimlerimi aktardığım bir rehber olmasını arzulayarak hazırladım. Bu arada pek çok araştırma raporu okudum Kadınlar Türkiye’de pandemiden nasıl etkilendi, iş yaşamında Türkiye’deki cinsiyet eşitsizliği…vb. Kitabı bitirdikten sonra deneyimlerimi paylaşmanın bir yolu olarak, eve kapanmanın da etkisiyle nasıl faydalı olabilirim, yazmanın yanında yayınlanma süreci var ne yapsam diye düşünürken, kitabın da ana konusu olan başlıklarda bir eğitim programı tasarlamaya karar verdim. Sonra bunu platforma dönüştürmenin iyi bir fikir olacağını düşündüm, farklı işbirlikleri de geliştirerek bunu bir sosyal girişime dönüştürmeye karar verdim. Sadece benim sunduğum eğitimler olmayacak. İşbirlikleri ile platformu güçlendirmeyi hedefliyorum.
Eğitimlerden sağlayacağım gelirin bir bölümü ile geliştireceğim kaynakla, Amerika’da yaşayan Türklerin desteği ve çeşitli fon kurumlarıyla da görüşüp fon geliştireceğim. Özellikle bilim ve teknoloji alanında yüksek lisans ve doktora yapan belki bu arada geliştireceği fikri bir girişime dönüştürmek isteyecek gençlere burs sağlamak, kaynak yaratmak istiyorum. Fon geliştirme tecrübem olduğu için belli bir aşamaya geldikten sonra neler yapabileceğimi biliyorum, henüz burs ve fon kısmını geliştiriyorum. Kitabımı Ağustos ayında bitirdim, eğitim programını ve Kariyer Dönüşüm Akademisi websitesini tasarladım. Yakında eğitimleri
İngilizce vermeye başlayacağım. Sonbaharda da ilk bursiyerlerimizi belirlemiş oluruz sanıyorum.
Özetle yazdığım kitapla kadınların cesaretle iş hayatında başarılı olmalarını sağlayacak adımları atmalarına sağlayacak bir rehber oluşturmayı, Kariyer Dönüşüm Akademisi ile profesyonellerin ve girişimcilerin istedikleri değişim öznesi olmaları için profesyonel gelişimlerine katkıda bulunmayı ve geliştireceğim kaynakla da gençlere yol açmayı hedefledim.
Urbanite Venture Linkedin Hesabı
İlginizi Çekebilecek Diğer Röportajlarımız:
13 Soruda Musa Can Arslan ve ParkMentor
13 Soruda Mustafa Çalışkan ve Proje Gezgini
13 Soruda Çiğdem Sezer ve Çiğdem Sezer Akademi
13 Soruda Emirhan Kabakçı ve Eka Dijital Ajans
