COP28 Nedir? Türkiye’nin COP28 Performansını Çağlar Çabuk Sizler İçin Değerlendirdi!

COP28

Etki Yatırımı Değişim ve Güçlendirme Platformu ile Girişim Haberleri iş birliğinde hazırlanan Etkili Konuşmalar serimize hoş geldiniz. Serimizin ikinci röportajında, SEGM Yönetim Kurulu Başkanı Çağlar Çabuk ile bir araya gelerek COP28 hakkında ilham verici ve bilgilendirici bir sohbet gerçekleştirdik.

Keyifli okumalar.

COP28’deki önemli gelişmeleri okuyucularımız için özetler misiniz?

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 28. Taraflar Konferansı olan COP28’in 1-12 Aralık 2023 tarihleri arasında Dubai, BAE’nde gerçekleşti. Öne çıkan bazı önemli gelişmeler şunlar:

  1. Daha hızlı ve daha iddialı eylem: Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporu, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde sınırlamak için acil ve sert eyleme ihtiyaç olduğu konusunda uyardı. COP28, ülkelerin bu hedefe ulaşmak için daha hızlı ve daha iddialı eyleme geçmeleri için bir platform olmuştur.
  2. İklim eyleminin finansmanı: Gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamalarına ve düşük karbonlu ekonomilere geçişlerine yardımcı olmak için daha fazla mali destek çağrısında bulundular. COP28’de, fonların zamanında ve etkili bir şekilde dağıtılmasını sağlamaya odaklanarak iklim finansmanının nasıl artırılacağına ilişkin müzakereler gerçekleştirildi.
  3. Kayıp ve hasar: Kayıp ve hasar kavramı, iklim değişikliğinin azaltım ve uyum tedbirleriyle dahi önlenemeyen etkileri ifade ediyor. Gelişmekte olan ülkeler, kayıp ve hasarların giderilmesi için özel bir fonun yanı sıra yasal sorumluluk ve tazminatın da ele alınmasına yönelik bir mekanizma olarak Kayıp ve Hasar Fonu’nun kurulması kararı çıktı.
  4. Adil geçiş: Ülkeler düşük karbonlu bir ekonomiye doğru ilerledikçe bunun çalışanlar ve topluluklar üzerindeki sosyal ve ekonomik etkileri konusunda endişeler var. COP28’de çalışan haklarının korunmasına, etkilenen toplulukların desteklenmesine ve geçişin faydalarının adil bir şekilde paylaşılmasının sağlanmasına odaklanılan adil bir geçişin nasıl sağlanacağı ele alındı.
  5. Uyum: Azaltma, küresel ısınmayı sınırlamak için gerekli olsa da, toplulukların iklim değişikliğinin halihazırda hissedilen etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için uyum da aynı derecede önemli bir başka başlıktı. COP28’de dayanıklılık oluşturmaya, uyum finansmanını artırmaya odaklanarak çabaların nasıl güçlendirilebileceğine ilişkin bolca tartışma yapıldı.
  6. Teknoloji transferi: Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerden daha fazla teknoloji transferinin yanı sıra uygun fiyatlı ve temiz teknolojilere erişim talep ediyor. COP28’de inovasyonun teşvik edilmesine, dağıtımın ölçeklendirilmesine ve teknolojilerin herkes için erişilebilir ve uygun fiyatlı olmasını sağlamaya odaklanarak teknoloji transferinin nasıl hızlandırılacağına dair müzakerelerde bulunuldu.
  7. İklim diplomasisi: İklim değişikliği giderek daha acil bir küresel sorun haline geliyor, iklim diplomasisinin, yani sorunu çözmek için sınırların ötesinde birlikte çalışmanın gerekliliği giderek daha fazla kabul ediliyor. COP28, ülkelere iklim eylemi konusundaki işbirliklerini güçlendirmenin yanı sıra gıda güvenliği, su kıtlığı ve iklim bağlamında acil sağlık durumları gibi diğer küresel zorlukları ele alma fırsatı da sunan önemli zirvelerden biri oldu.

KOBİ’lerin uluslararası çerçevelere uyumu konusunda en öncelikli aksiyonlar sizce ne olmalı?

KOBİ’ler öncelikle BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, ISO 26000 gibi ilgili uluslararası çerçeveler ile bilgi sahibi olmalıdır ve KOBİ’ler uyum risklerine en çok maruz kaldıkları alanları belirlemek için risk değerlendirmesi yapmalıdır. Risk değerlendirmesi doğrultusunda, uluslararası çerçevelerin gerekliliklerini karşılayan bir uyum stratejisi geliştirmelidir. Bu strateji genel iş stratejilerine entegre edilmeli ve ilgili tüm paydaşlara iletilmelidir.

KOBİ’ler, uluslararası çerçevelerin gereklilikleriyle uyumlu politika ve prosedürler geliştirmelidir. Bu politika ve prosedürler tüm çalışanlara iletilmeli ve tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. KOBİ’ler, çalışanlarına uluslararası çerçevelerin gereklilikleri ve şirket tarafından geliştirilen politika ve prosedürlerin nasıl uygulanacağı konusunda eğitimler vermelidir. Bu, tüm çalışanların bu gereklilikleri karşılamadaki rollerini ve sorumluluklarını anlamalarına katkı sağlayacaktır.KOBİ’ler uluslararası çerçevelere uygunluğun izlenmesine yönelik bir sistem kurmalıdır. Bu sistem düzenli denetimleri, öz değerlendirmeleri ve uygun olduğu durumlarda dış değerlendirmeleri içermelidir. İzleme sırasında tespit edilen herhangi bir sorun derhal ve etkili bir şekilde ele alınmalıdır.

Ayrıca, KOBİ’ler uluslararası çerçevelere uyumlarını yıllık raporlar ile açıklamalıdır. Bu, birçok uluslararası çerçevenin önemli bir yönü olan şeffaflık ve hesap verebilirliğe olan bağlılıklarını gösterecektir. KOBİ’ler, uluslararası çerçevelere uyum konusundaki beklentilerini anlamak için müşteriler, tedarikçiler, yatırımcılar ve yerel topluluklar dahil olmak üzere paydaşlarla etkileşime geçmelidir. Ayrıca en iyi uygulamaları paylaşmak ve birbirlerinin deneyimlerinden yararlanmak için diğer işletmeler ve kuruluşlarla da iş birliği yapmalıdırlar.

Türkiye’nin COP28 performansını değerlendirir misiniz?

Türkiye, 1996 yılından bu yana Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (UNFCCC) taraf bir ülke ve o tarihten bu yana tüm COP toplantılarına katılım sağlıyor.

2015 yılında Paris’te düzenlenen COP21’de Türkiye, her zamanki senaryoya kıyasla sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar %21 oranında azaltma sözü verdi. Bu hedef daha sonra 2019 yılında %31’e çıkarıldı.

Türkiye aynı zamanda 2053 yılına kadar karbon nötrlüğe ulaşma taahhüdünde bulundu; bu, AB’nin 2050 hedefinden daha geç bir tarih olmasına rağmen Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 2°C üzerinde sınırlandırma hedefiyle uyumlu.

Türkiye’nin COP28’de;

  • 143 ülke, ilk kez iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerini ele alacak sistemlerin kurulması için İklim ve Sağlık Bildirisini imzaladı.
  • 158 ülke, gıda üretimini ve üreticileri iklim değişikliğinin etkilerine karşı korumaya söz vererek Sürdürülebilir Tarım, Dirençli Gıda Sistemleri ve İklim Eylemi Bildirisini imzaladı.
  • 65 ülke, iklim stratejilerinin planlanması, finansmanı, uygulanması ve izlenmesinde yerel yönetimlerle ve belediyelerle işbirliği yapılmasını amaçlayan İklim Eylemi için Yüksek Hedefli Çok Düzeyli Ortaklıklar Koalisyonu’na katıldı.

Türkiye’nin imzalamadığı deklarasyonlar arasında ise;

  • 130 ülke, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi 3 katına, enerji verimliliği çalışmalarının hızını 2 katına çıkarma sözü verdi ancak Türkiye bu ülkeler arasında yer almadı ve Küresel Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Taahhüdü’nü imzalamadı.
  • 76 ülke, toplumsal cinsiyete duyarlı bir iklim adaleti bildirisi açıkladı, Türkiye bu kapsamdaki Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Adil Geçiş ve İklim Eylemi Ortaklığı bildirisini imzalamadı.
  • 80 ülke, iklim değişikliğine uyumu ve dirençliliği artırmaya yönelik bir iş birliği çağrısı yaptı ancak Türkiye İklim, Yardım, Toparlanma ve Barış Bildirisi’ni imzalayan ülkeler arasında yoktu.
  • 2017’de kurulan ittifaka 7 ülke daha katılarak kömürden çıkma taahhüdü verdi ancak Türkiye ittifaka katılmayan 5 Avrupa ülkesinden biri oldu ve Kömür Sonrası Enerji İttifakı’na katılmadı.

Büyük şirketlerin sürdürülebilirlik yöneticileri için mesajınız ne olur?

Sürdürülebilirliği stratejik bir zorunluluk olarak önceliklendirin: Sürdürülebilirlik artık isteğe bağlı bir yaklaşım değil, kritik bir iş zorunluluğu haline gelmiştir. Sürdürülebilirlik yöneticileri şirketin sürdürülebilirlik stratejisinin genel iş stratejileriyle uyumlu olmasını ve sürdürülebilirliğin kuruluşun tüm süreçlerine entegre olmasını sağlamalıdır.

Paydaşlarla işbirliği yapın ve katılımını sağlayın: Sürdürülebilirlik yalnızca şirketin iç uygulamalarıyla ilgili değil, aynı zamanda sosyal açıdan ve çevre üzerindeki etkisiyle de ilgilidir. Sürdürülebilirlik yönetimi kapsamında karşılaşılan zorlukları ele almak ve ortak değer yaratmak için tüm paydaşlarla işbirliği yapılmalıdır. Sürdürülebilirlik performansını ölçün ve raporlayın: İlerlemeyi izlemek ve şirketin sürdürülebilirlik başarılarını analiz, ölçme ve raporlama sistemleri kurulmalıdır. Şeffaflığı ve karşılaştırılabilirliği sağlamak için ulusal ve uluslararası kabul görmüş çerçeveleri kullanmak önemlidir.

Yeniliğe ve teknolojiye yatırım yapın: Sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için çevresel etkileri azaltmaya, verimliliği artırmaya ve yeni iş fırsatları yaratmaya yardımcı olabilecek yenilik ve teknolojiye yatırım yapmakla beraber, çevresel ayak izlerini en aza indirirken müşteri ihtiyaçlarını karşılayan sürdürülebilir ürünler ve hizmetler geliştirmek için Ar-Ge ekipleriyle işbirliği yapılmalıdır. Sürdürülebilirlik kültürünü teşvik edin: Sürdürülebilirliği şirketin kültürüne yerleştirmek için, çevresel yönetime, sosyal sorumluluğa ve ekonomik sürdürülebilirliğe değer veren bir sürdürülebilirlik yaklaşımını teşvik etmek önemli.

Etkiyi Yatırımı Değişim ve Güçlendirme Platformu Hakkında:

Etki Yatırımı ve Güçlendirme Platformu; Strateji360 ve Gürce Sosyal Etki iş birliğinde oluşturulmuş, etki odaklı girişimlerin ve etki yatırımcılarının birlikte değer ve çözüm ürettiği, çok paydaşlı bir alandır.Platform, etki yatırımı stratejisi kapsamında, şirketlerin ve girişimlerin, öz kaynaklarını kullanarak, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı destekleyen, yaratılan etkiyi ölçümleyen bir model sunar.Etki odaklı girişimleri ve etki yatırımcılarını yatırımlarını birlikte tasarlamak amacıyla bizlerle iletişime geçmeye davet ediyor.

Etki Yatırımı Değişim ve Güçlendirme Platformu ile ilgili detaylı bilgi için sosyal medya hesaplarını ziyaret edebilirsiniz.

Etkili Konuşmalar Podcast serimizin üçüncü bölümünde Marmara Belediyeler Birliği Veri ve Teknoloji Merkezi Direktörü Samet Keskin ile bir araya geldik. Bu keyifli sohbete buradan ulaşabilirsiniz.

Girişim Haberleri Kimdir?

Girişim Haberleri; Kasım 2020’den beri etkin ve aktif faaliyet gösteren, girişimcilik ekosistemine ait her bir parçaya değer vererek ilerleyen bir haber ve içerik sitesidir. Girişim Haberleri’nin en büyük misyonu, iş dünyasına hükmeden girişim ve yatırım aksiyonlarını inovatif bir ele alış ile bu sistemin parçası olan herkese dağıtmaktır. En büyük amacımız ise, ekosistemin en büyük haber kaynağı ve en çeşitli içerik üreticisi olarak, okurlarımıza yalnızca gelişmeleri iletmek değil, onların da bu gelişmelerin bir parçası olduklarını hissettirmektir. Siz de ekosistemdeki gelişmelerden haberdar olmak istiyorsanız bültenimize abone olabilir, bu ekosistemin bir parçası olarak her gün büyümek ve gelişmek istiyorsanız bizleri sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek ailemize katılabilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer #EtkiliKonuşmalar Yazılarımız İçin Tıklayınız.

Dilerseniz Girişim Haberleri Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz Girişim Haberleri LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.