13 Soruda Ahmet Çağatay Abacı ve Cratoonz

Bu hafta 13ilinmeyenler’de konuğumuz Ahmet Çağatay Abacı. Ahmet Çağatay Abacı’yı ve onun değerli girişimi Cratoonz’u bu röportajda daha iyi tanıyacaksınız. Keyifli okumalar…

1)Biz sizi çok yakından takip ediyoruz, fakat sizi daha yakından tanımak isteyen okurlarımız için bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ben, Cratoonz’un kurucu ortağı ve ürün (oyun) yöneticisi Ahmet Çağatay Abacı. İlköğretim ve lise yıllarımı Antalya’da tamamladıktan sonra 2016’da İTÜ Endüstri Mühendisliğinden mezun oldum. Akabinde Gamegos isimli başarılı bir oyun firmasında işe başladım ve yaklaşık bir yıl kadar sonra Manor Cafe adında hem bana göre hem de verilere göre çok başarılı olan bir oyunun başındaki isimlerden birisiydim.

Bu edindiğim tecrübe, güven ve cesaret ile 2019 nisan ayında, şimdiki ortağım Volkan ile beraber yatırım da alarak Cratoonz girişimini hayata geçirdik.

2) Girişimciliğin size ne ifade ettiğini, sizin için ne anlama geldiğini çok merak ediyoruz. Girişimcilik Ahmet Çağatay Abacı için ne ifade ediyor?

Girişimcilik tanımı, herhangi birisinin o anda girişimcilik hayatının hangi noktasında olduğuna göre değişecektir diye düşünüyorum. Benim için şu anda, sonunu bilmediğiniz bir yolculuğa çıkmaktır.

Yol boyunca planlarınız tutmayacak, inişler çıkışlar yaşayacaksınız, çok üzülüp çok sevindiğiniz anlar olacak, küçük büyük engelleri aşmak zorunda kalacaksınız, başlangıçtaki hayalleriniz bile değişecek ve yolculuğun ne zaman biteceğini tahmin edemeyeceksiniz. En önemli kaygınız ise yolun sonunun uçuruma çıkmaması olacak. İşte tam da bu noktada direksiyonun başındaki insanların tecrübesi, cesareti, içgüdüsü, öngörüsü, azmi ve emeği bir bütün olarak girişimi başarıya götürecektir.

3) Girişimcilik kariyeriniz nasıl başladı? Kendinize inandığınız, bu yoldaki ilk anınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?
Sizce bir girişimde ve girişimcide olmazsa olmaz olan nedir?

Aslında benim girişimcilik kariyerim ilk kurumsal işime girerken başlamıştı. Kendime 4 tane hedef belirlemiştim ve hala devam ediyor. Sırasıyla; bir oyun firmasında işe girmek, başarılı bir oyun yapmak, kendi oyun şirketimi kurmak ve dünya genelinde ofisler açabilecek seviyeye getirmek. Şu an için ilk 3 hedefimi tek denemede başarmış durumdayım. Belki şans olarak da görülebilir ancak bir planım vardı ve her adımımı bunu başarabilmek için attım.

Bir girişimcinin olmazsa olmazı çelik gibi sinirlerdir. Çünkü, “ben sadece uzmanı olduğum mesleğimi yapıp ürünümle başarıya ulaşmak istiyorum” gibi bir görüşle girişimi başarıya ulaştırabilmeniz çok zor. Hem bunu yapmak hem de binbir çeşit faktörle başa çıkmak zorundasınız.

4) Her mesleğin kendine göre zor ve kolay olan yanları vardır. Sizce girişimciliğin en zor ve en kolay yanları nelerdir?

Girişimciliğin zor yanları saymakla bitmez, ancak en zor yanı belirsizliktir bana göre. Bir girişime adım attığınız anda, bir kere size daimî olarak stres yaratan bir belirsizlik var; bu iş başarıya ulaşacak mı… Tabii ki her anınızda pozitif düşünüp bu işin başarıya ulaşacağına inanıyorsunuz ancak bir yandan da olasılığın çok düşük olduğunu biliyorsunuz. Bunun üzerine birçok kaygı eklendikçe ekleniyor ve sonuç olarak, gece başınızı yastığa boş koyabilmek mümkün olmuyor.

Kolay olan bir yanını ise gerçekten düşündüm ama bulamadım. Güzel ve tatminkâr olan çok şey var, ancak hiç kolay değil. Haftada 80 saate kadar çalışıyorsunuz neticede ve maddi manevi kaygılar içerisinde yaşıyorsunuz.

5) Sizi daha yakından tanıyabilmek için; bu noktaya kadar gelebilmenizi sağlayan en önemli özelliğiniz, güçlü yönünüz sizce nedir? Kendinizde zayıf bulduğunuz yönler nelerdir?

Hayatta olduğu gibi bu konularda da bana en çok yardımcı olan özelliğim uzun dönemli plan yapabilmek ve günlük-haftalık-aylık değişimlerden etkilenmemek diye düşünüyorum. Bir oyun yaparken bile 10 sene sonraki sürdürülebilirliğini görebilmek ve planlayabilmek önemlidir bence. Aynı şekilde; yaptığınız girişimin büyük kilometre taşlarında, ki bunlar kuruluş aşaması veya yatırım aşaması gibi önemli dönüm noktalarıdır, her zaman gelecek olan sonraki aşamaları hesaplamak gerekir.

Kişisel olarak; finans ve muhasebe alanlarında zihnim bilgi kabul etmek istemiyor, bu benim en zayıf özelliğim olabilir. Dışarıdan destek dahi alsanız, işin en kritik noktalarından olduğu için bu konularda fikir sahibi olmak durumundasınız. Bu yüzden eğer benim gibi maddi konularda zayıfsanız, ortağınızın bu konularda bilgili olması çok önemli.

6) Bizler çoğu zaman her girişimcinin bir rutini vardır diye duyuyoruz. Sizin genel olarak hiç ertelemediğiniz bir rutininiz var mı? Varsa bu rutinin girişimcilik adına olumlu etkileri nelerdir?

Kişisel yaşam ve gelişimden ziyade sorumlu olduğumuz operasyonel işler üzerinden rutinler geliştirmenin asıl başarı unsuru olduğunu düşünüyorum.

Buna yönelik, kişisel ihtiyaçlarıma göre zamanla oluşturduğum bir iş takip dokümanım var. Her sabah mutlaka, o gün yapmam gereken işleri mümkün olduğunca küçük parçalara bölüp düzenliyorum. Kendime süre kısıtları vererek ilerliyorum ve günlük hedeflerimi bitirmeden ofisten ayrılmamaya çalışıyorum. Zaman planlamasından ziyade görev planlaması yaptığım zaman kısa sürede çok iş yapabiliyorum. Bunu uygulamak için girişimci olmaya gerek yok, herkese tavsiye ederim. Çünkü çalışma azminizi ve motivasyonunuzu da önemli ölçüde artırıyor.

7) Bu yolda Cratoonz’u yıllardır sımsıkı tutup çok yol kat ettiğinizi görebiliyoruz. Kendinizi girişimciliğin o tatlı bağımlılığına adadığınızı hissedebiliyoruz. Varsa bu girişiminizde sizi en çok zorlayan bir anınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?

Beni kişisel olarak en çok zorlayan zamanlar, ekipten birisinin ayrılma konuşması yaptığı anlar oluyor. Başlarda küçük bir ekip olduğunuz için bir kişinin bile gidişi büyük etkiler yaratabiliyor. Bundan da ziyade, garip bir şekilde sizinle birlikte çalışan herkesi ailenizden birisi gibi görüyor ve hiç ayrılmayacak gibi hissediyorsunuz.

8) Tabii ki girişimciliğin tatlı bir bağımlılığı var fakat hem fiziksel hem mental olarak insanı bazen çok yorabiliyor. Hiç pes edip bu işten vazgeçtiğiniz bir an oldu mu? Olduysa ondan sonra kendinizi nasıl motive edip o dipten çıkarttınız?

Sizin de söylediğiniz gibi çok yorucu ve stresli bir süreç, ancak ne olursa olsun hiç pes etmek düşüncesi aklımdan geçmedi. Çıkması çok zor düşüş noktalarında da bulunduk, bir girişimin sonunu getirebilecek birçok sorunu da görmüş olduk ancak her seferinde bıraksak mı yerine nasıl kalkarız diye sorduk.

Çünkü bir kez vazgeçildiği zaman geri dönüşü olmayacağını düşünüyorum. Her şey için böyle.

9) Girişimciliğin en sevdiğiniz yönü nedir? Tüm bu zorluklara rağmen mutlu olduğunuz anlara odaklanalım. Hangi aşaması sizin için en tutku duyduğunuz an olarak tanımlanabilir?

Girişimciliğin olumsuz yönleri saymakla bitmiyor tabii ki ama bunların karşılığında elde ettiğiniz tecrübeler, anılar, mutluluklar ve tatminler tarif edilemez. Benim en sevdiğim yönü ise; hayallerinize inanmış insanları çevrenizde toplayabiliyor olmak. Yola ikna edilmişlerle değil inanmışlarla çıkılır diye çok sevdiğim bir söz var. Çok şanslıyım ki şu anda böyle insanlarla beraber çalışıyorum.

10) Sizi başarıyla takip eden birçok girişimci, belki de attığınız her adımdan etkileniyor ve sizi idolü olarak seviyor. Peki sizin bu yolda bir idolünüz var mı? Buna ek olarak tüm hayatınız boyunca size ilham veren, sizi motive eden şeyler nelerdir?

Benim için, sıfırdan gelmiş ve kırılma noktalarında vazgeçmeyip işin içinden başarıyla çıkmış herkes birer idoldür.

Tabii ki herkesin girişim hikayesi ve koşulları farklıdır, ancak her türlü imkân sağlanmış olan birisiyle fedakarlıklar yapmış birisini her halinden anlayabilirsiniz.

En büyük motivasyonum, bir girişimi sıfırdan başlatıp dünyaca bilinen bir başarı hikayesi haline getirmek diyebilirim. Beni her geçen gün daha da çok çalışmaya ve çabalamaya yönlendiren en büyük faktör budur.

Bununla beraber, çevremdeki insanlar ve beni her zaman destekleyen ailem de benim için çok önemli birer motivasyon kaynağı.

11) Okurlarımıza Cratoonz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Cratoonz, mobil cihazlara casual tarzda oyunlar üreten bir firma. İlk oyunumuz olan Cat Heroes’u yakın zamanda yayınladık ve değerleri oldukça tatmin edici olduğundan dolayı da en kısa zamanda pazarlama faaliyetlerine başlayacağız.

Ofisimiz İstanbul’da bulunuyor ve bu röportajın gerçekleştiği tarihte 12 kişilik bir ekip ile çalışıyoruz. Ekibimizdeki herkes oyun geliştirme anlamında tecrübeli ve hevesli kişiler. Bu sayede, oyuncuların bağlanabileceği ve sevebileceği bir oyun ortaya çıkarabildik.

12) Cratoonz’un da oyun sektörü ile yakından ilgili olduğunu göz önüne aldığımızda, girişimcilik dünyasına bu sektörde adım atarken etkilendiğiniz bir şey var mı? Neden bu alana yöneldiniz?
Cratoonz’un ilerideki hedefleri nelerdir? Ne gibi yenilikler planlıyorsunuz?

Büyük çoğunluğumuz yaşamlarımızı sürdürebilmek için çalışmak durumundayız. Bu noktada, iş olarak oyun yapmak çok farklı bir deneyim bence. Doğası gereği, oyunun neresinden tutuyor olursanız olun eğlenceli bir iş haline geliyor. Çünkü en önemlisi, yaptığınız oyunu kendiniz de oynuyorsunuz ve zevk alıyorsanız milyonlarca kişinin de sizin yaptığınız oyunu oynarken zevk aldığını biliyorsunuz. Bunun getirdiği gurur ve başarı hissi mükemmel.

Bir başka sevdiğim nokta ise; oyun sektöründe çalışan -genelde- genç arkadaşlar olarak neredeyse hepimizin ortak noktası oyun ve sanat sever olmamız. Dolayısıyla, tabiri caizse kafalar uyuşuyor ve çalışma ortamı bir şekilde arkadaş ortamına dönüşebiliyor. Çoğu sektörde, insanlar iş arkadaşlarıyla dışarıda veya hatta ofiste bile çok fazla muhatap olmak istemiyorken oyun firmalarındaki muhabbet ortamı harika olabiliyor.

Cratoonz olarak ilk hedefimiz yeni çıkan oyunumuzun başarısını sağlamak olacak. Aynı zamanda ekibimizi büyütüp yeni bir oyunun yapımına başlama planımız var. Bu yeni oyun için de büyük umutlar besliyoruz.

Uzun dönemde ise, başarılarımızı kanıtlayıp Türkiye’nin oturmuş ve insanların bünyesinde bulunmaktan zevk alacağı oyun firmalarından bir tanesi olmayı hedefliyoruz.

13) Son olarak girişimci adaylarına veya girişimcilere söylemek istediğiniz bir şey var mı? Tavsiyelerinizi bizlerle paylaşır mısınız?

Halihazırda girişimci arkadaşlar zaten birçok zorluğun üstesinden gelerek ilerliyorlar, bu sebeple tek söyleyebileceğim; her sorunun bir çözümü vardır pes etmesinler.

Girişimci adayı arkadaşlara ise 3 farklı tavsiyem olurdu. İlki; önemli olan fikirler değil bunları hayata geçirebilmektir, dolayısıyla süre ve maliyet planlarını çok iyi yapmalılar. Her zaman için işlerin iyi gitmeyeceğini düşünerek hareket etmeliler. İkincisi ise çok klasik; çıraklığını yapmadığınız işin ustalığını yapmaya çalışmak akıllıca olmayabilir. Son olarak da; biz bu süreçte bir girişimin hangi sebeplerle sona gelebileceğini tek tek gördük. Hepsini bir şekilde çözebilirsiniz ama ortaklar arasındaki anlaşmazlığı çözmek mümkün olmayabilir. Dolayısıyla yola çıktığınız kişilerin mesleki yeterliliği muhtemelen bakmanız gereken son özellik bile olabilir. Tabii ki söylemesi çok kolay ama özetle ortağınızı iyi seçmeniz gerekiyor.

Ahmet Çağatay Abacı Linkedin hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Cratoonz internet sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Bu röportaj için Girişim Haberleri ailesi olarak Ahmet Çağatay Abacı’ya çok teşekkür ederiz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.