Nasıl Özgüvenli Olabiliriz?
Günümüz çağında çokça rastlaştığımız bu özgüvensizlik problemi, çok eski zamanlardan beri bireylerin en büyük problemlerinden birisi. Fakat yapılan bir araştırmaya göre özgüven eksikliği 2000 sonrasında oldukça insanda net bir şekilde görülebiliyor, anlaşılabiliniyor.
Özgüven sahibi bir insan olmak için ne gereklidir?
Özgüvenin temelinin altında yatan asıl gerçek nedir?
Özgüvensiz biri özgüvenli bir bireye dönüşebilir mi?
Özgüven Temelinin Altında Yatan Asıl Gerçek Nedir?
Hepimiz doğduğumuzda bu dünyaya gözlerimizi açtığımızda çok istisna nedenler harici bir aile içerisinde büyümeye başlarız. ilk temelde aile bulunuyor Aileniz sizi nasıl yetiştirdiyse siz aslında o şekilde biçimleniyorsunuz.
Özgüvenin ilk temeli ailedir. Anne baba yani ebeveynler size bunu çok küçük yaşta aşılarsa, siz geleceğe her halükarda 1-0 önde başlıyorsunuz.
Peki aile ne yapıyorda biz özgüvenli oluyoruz? Bunun cevabını hemen açıklıyorum Aile sizin yaş çerçevenizi takip ettiği takdirde, size uygulayacağı oyunlar, kavramlar, kelimeler, size gösterdiği davranışlar sizinle vakit geçirdiği zamanlar size eğitici içeriklerle geldikleri zaman siz çocukların veyahut bebeklerin sol beyin daha fazla gelişmeye başlıyor.
Gelişimini tamamlamış bir çocuk ergenlik çağına bastığı zaman gayet kibar, efendi, ağırbaşlı bir çocuk olabilir. Tamamen ailenin nasıl yetiştirdiğiyle alakalıdır.
Aileye ilk temel dedik. İkinci temel ise sizin kendini nasıl geliştirdiğinizle alakalı. Her şey aile içinde olmak zorunda değildir. Aileniz sizi geliştirememiş olabilir. Bu hayatınız boyunca sizin özgüvensiz olabileceğiniz anlamına gelmez. Eğer siz kendinizi geliştirmek isterseniz.
Bunun için yapacağınız aktiviteler örneğin; kitap okumak, yemek yapmak, spor yapmak, resim çizmek gibi gibi.. eğer bu ve bunun gibi bir çok kavramdan birini yapıyor ve mutlu oluyorsanız bu da sizin için en önemli özgüven kaynaklarından birisidir.
Nasıl yani? diyebilirsiniz hemen açıklayayım. Siz hiç Futbol maçında gol atmış birinin mutsuz, umutsuz, utangaç veyahut çekingen olduğuna rastladınız mı? Bence hayır.
Belki rastladığınız Van Gogh gibi ressamlar vardır. Van Gogh ve onun gibi sanatçılar öldükten sonra kıymetleri bilinmiştir. Aynı zamanda bir şeyi yaparken en iyisini yapmakta çok ama çok önemlidir.
Bir şeyde iyi olmak her zaman iyi olacağınız anlamına gelmez. mesela resim çiziyorsunuzdur. iki üç ay eğer siz resim yapmazsanız eliniz ve hayal gücünüz oldukça geriler. Bu yüzden tutunduğunuz herhangi bir dal sizi hem ilerletir. Hemde özgüven dediğimiz olay otomatik olarak gerçekleşir. Siz isterseniz eğer Her şey olur. Önemli olan istemek.
Peki başka etkenler var mı? Özgüven eksikliği açısından maalesef ki var günümüzde kendini güzel, yakışıklı görememe gibi.. Veya kendini aşırı kilolu olduğu için sevmeyen hatta ve hatta sırf kilosu var diye hayatta bir hiç olduğunu düşünen insanlar var.
Bu insanlar özgüven konusunda maalesef ki gerçekten toparlanmakta güç yaşayacak insanlar. Eğer bir sorununuz varsa bunu gözünüzün önüne koyup kendinizle tartışın. kilonuz mu var kilo verin. Haftada 1,2 kilo vermek hedefiniz olsun.
Hedeflerinizden şaştığınız sürece hayatta hep hissettiğiniz gibi var olamayacaksınız. Keza kendini güzel göremeyenler.. Düşünün ki sizden başka siz var mı? kendinizi sevin farklı olduğunuzu bilin.
Keşfedin, kendinizi keşfedin. Bunları eğer kendinizle tartışmazsanız bu sizin için gerçekten aşılamayan bir eksiklik olacak. Aşılamayan bir yol maalesef ki devam edilemez. Ya kendinizi gördüğünüz gibi kabullenin. Ya da bir şeyleri değiştirmek için Harekete geçin…
