13 Soruda Münteha Adalı ve Arya Women Investment Platform

Bu röportajımızda sizleri Münteha Adalı ve Arya Women Investment Platform ile bir araya getiriyoruz.  Girişimcilik ekosistemini daha yakından tanırken girişimcilik dünyasına dair ipuçları da bulabileceğiniz bu yazımızla baş başa bırakıyoruz sizleri .

Keyifli okumalar…

1.Sizi daha yakından tanımak isteyen okurlarımız için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde doğdum. 8 çocuklu bir ailenin 7’nci çocuğuyum. Lise eğitimi için İstanbul’a geldim. Okumak için geldiğim şehir hikâyesi ailemin de gelmesi ile göç hikâyesine dönüştü. Geldiğim koşullar ile İstanbul’ da var olma hikayesinde kendimi tanıma şansı ile yol aldım. Herkes yürürken koşmak var olan açığı kapamak benim için ruhumun fit olmasına, öğrenme ve keşfetme açlığıma iyi geldi.

Temel felsefem her anlamda eşitlik. Çalışmayı, üretmeyi seven birisiyim, her ne yapıyor her ne üretiyorsam bunların kendimi ifade etmenin en etkili yolu olduğunu biliyorum. Farklı bakıp farkı görüp harekete geçenlerdenim, yeni insanlar tanımayı , yeni hikayeler dinlemeyi özetle iletişimi seviyorum. Noktaları birleştirmeyi ve sonuçta verimlilik yaratmayı seviyorum.

Hem girişimciyim hem de yatırımcı daha çok benim ,Münteha…

2.Sizi en çok ne motive eder?

Uyandırmak, ayar bozmak ve dönüştürme süreci beni motive ediyor. Bu süreçte öncelikle kendimi uyandırdım , ayarlarımı bozdum sonuçta ben olmayı seçtim, kendimi dinlemeyi , kendimle konuşmayı, kendimi tanımayı, halen bitmeyen kendimi keşfetme yolculuğumu seviyorum. Her yaptığım işte hayalleri olan insanların yanında olmak, hayallerini hayata geçirmesine bir kelime, bir cümle, bir bakış ile dokunmak, aracılık etmek önceliğim . Bu sayede kendi hayallerime de hizmet etmiş oluyorum. İnsanlar genellikle bildikleri şeyleri yapmayı sever. Bazen bilmek sizin engelinizdir, bilmedikleriniz ise fırsatınız. O yüzden bilmediğim bir şey beni hiçbir zaman korkutmuyor, aksine heyecanlandırıyor. Ofiste duvara şunu yazdırdım: “Bilmediklerinizin peşinden koşun çünkü bilmedikleriniz yeni hedefleriniz, yeni hedefleriniz ise yeni hikâyeleriniz olacaktır.”

3.İş hayatına nasıl atıldınız? Kariyeriniz nasıl başladı? Güvensan Tesis Hizmetleri’nin başına geçmeniz ve Güvensan Akademi’nin kuruluşunun hayatınızda nasıl bir yeri oldu?

Kendi işimi yapma isteğim hep vardı. Amacım özgür olmak, kendi kararlarımı vermek, yapmak istediklerimi hayata geçirmekti. Kişiliğimden kaynaklı olarak sınırları, talimat almayı sevmiyorum, yaratıcılığımı ve çalışma azmimi negatif etkiliyor.

Üniversite sonrası özel bir bankada çalışmaya başladım. Eşimin de kendi işini yapma niyeti olduğu için, bu şirketi evlenmeden önce kurduk. Ben o zamanlar ikinci müdürdüm bankada, çok hızlı yükseldim. Üç senede şef oldum ve Dış Ticaret ile Kariyer Planlama’da eğitmen oldum. Bankanın her departmanında çalıştıktan sonra ‘değişim zamanı’’ dedim ve 1996 yılında ortağı olduğum Güvensan Tesis Hizmetleri’nin başına geçtim.
Aslında risk de almadım, nasıl olsa öğrenirim dedim. Bu, benim kendimi göstermemde ve etki alanımı genişletmemde ciddi anlamda etkili oldu. Siz işe hizmet ederken iş de size hizmet ediyor.

4.Güvensan Tesis Hizmetleri’nin başına geçmeniz ve Güvensan Akademi’nin kuruluşunun hayatınızda nasıl bir yeri oldu?

Bulunduğum sektörde çalışanların, hizmet talep edenlerin beklentilerine yönelik çalışmalar yapan, gördüğüm sorunlara çözüm üretme çabasında olan bir girişimciyim. Sektör çalışanlarını geliştirmek, kariyer seçeneklerini sağlamak için 2007 de Güvensan Akademi’yi kurmuştuk.
Sosyal sorumluluk, toplumsal farkındalık çalışmaları, benim için ana işlerimizin yanı sıra asli sorumluluklarımızdan. Yapılan tün bu çalışmaları, 2019’da Social Factory başlığı altında topladık.
Değerlerimiz çok önemli, en büyük sermayenin verdiğimiz güven olduğunu biliyoruz.. Sektörde önümüze çıkan sorunlara yönelik oluşturduğumuz kurum içi ve kurum dışı eğitimler ile sektör çalışanlarına, sektör oyuncularına ve müşterilerimize yönelik toplumsal farkındalık projeleri en güçlü alanlarımız.
Akademi altında farklı başlıklarla, sektörün algısını değiştirmeyi hedefledik. Housekeeper; ev hizmetlerinde kurumsallığın, eğitimin şart olduğunun altını çizen projemiz.
Greenstep; kendi içinde hizmet alımını organize eden firmaların çalışanlarına (hizmetli kadrosu) ve inşaat, mimarlık ofislerine malzeme seçiminde temizlik ve bakımın önemini hatırlatan, çevre sorumluluğu bilinci aşılayan eğitim ve danışmanlık hizmetimiz.
Mavi Yaka Hikayeleri ise iki yakamızı (beyaz- mavi yaka) bir araya getirmeyi hedeflediğimiz konuşma serimiz. Birbirimizi anlamak için iletişimi önemsiyorum.
“Hayatın temizlikle başlayıp temizlikle bittiğinin” felsefesi ile sektöre bakış açısını anlamlandırmaya çalıştık.
Ana sloganımız ‘sadece temizlik yapmıyoruz.’

5.Hayatınızın dönüm noktası ya da kırılma anı dediğiniz bir an oldu mu?

İçinde bolca ‘var olmak’, bende varım demek , ‘kök salmak’, ‘keşfetmek’, ‘öğrenme açığını kapatmak’, ‘herkes yürürken koşmak’ özetle arayı kapamak’ olan bir hikaye…
Kırılma noktam büyük şehirde görünmez olma durumu ilke yüzleşmem ve bunu değiştirme hikayem.

6.Kendinizi ve yaptığınız işleri bir cümleyle anlatmanız gerekse bu ne olurdu?

Özgürlüğü delilikle tanımlayan, bu kadar akıllının içinde deli olarak yol almanın keyfiyle yaşamayı, yaratmayı var olmayı seçen bir kadınım.
Deli olmak özgülüktür..

7.Sizce Türkiye’de kadınlara ve gençlere yatırım yapılması ve destek verilmesi konusunda neler değişmeli? Bu konuda üzerimize düşen görevler nelerdir? Türkiye’deki STK’ları ve gönüllülük esaslı projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu konuda daha fazla neler yapılabilir?

Gelişmeye, sürdürülebilirliğe, çalışkanlığa olan tutkum, çalışanlarımla da, gençlerle de, kadınlarla da, girişimcilerle de yaptığım projelerde hep yanımda oldu. Herkes kendi hikayesinin kahramanı, yılmamak yola devam etmeyi bilmek gerekiyor. Önemli olan, herkesin kendini doğru ifade edeceği yolu, yöntemi bulması.
Sivil toplum çalışmaları benim hikayemin en önemli bölümlerinden biri… 2004 yılında tecrübe ve birikimlerimle topluma faydalı olabilmek adına sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya başladım. Öğrenirken öğretmeyi, el vermenin önemini, paylaşmayı, paylaştıkça büyütmenin ve büyümenin keyfini gördüm, yaşadım. Kendimde fark etmediğim keşiflerin 4 Evresi olarak tanımlıyorum.
Girişimcilik, kadın ve gençler eksenli yaptığım çalışmalarda, kadına ve gençlere her anlamda yatırım yapılması gerektiğini, kadına ve gençlere yatırım yapıldığında dünyanın ve geleceğin değişeceğini bilenlerdeniz.. STK’larda ediğim tecrübeler sonrası 2013’te ARYA Kadın Yatırım Platformu’nun Kurucu Ortağı oldum.  Kadın girişimciliğin sürdürülebilir olması ,finansa erişimde Yatırımcılığın alternatif finansal araç olarak girişimci ile yatırımcıyı buluşturduğumuz platform olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İlk yatırımımı Tuğba Kuzdere’nin şirketi www.Tukutukum.com’a yaptım. Sevgili Tuğba’nın ‘Türkiye’den dünya markası yaratma tutkusuna’ ortak oldum. İkinci yatırımımı ise TutumluAnne’ye yaptım. Sevgili @özdenpusat ‘ın girişimi www.tutumluanne.com Tasarrufun, tutumlu olmanın önemini daha net hissettiğimiz bu dönemde, bu yatırım ile aynı
zamanda misyonuma da hizmet ediyorum.

8.Uzun süredir KAGİDER, TOBB ,PWN İstanbul gibi STK’larda çalışıyorsunuz, WPO gibi platformların içinde bulundunuz. TurkishWIN Üyesi, BinYaprak’ın İlk Yaprağı ve Danışma Kurulu üyesisiniz. Siz Türkiye’deki STK’ları ve gönüllülük esaslı projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu konuda daha fazla neler yapılabilir?

 

KAGİDER, TOBB ,PWN İstanbul ,ACMP,TUED,İyilik İçin Sanat Derneği, gibi STK’larda üyeliklerim ve çalışmalarım var. Kalben derneğinin paydaşıyım. WPO, TurkishWIN ve Binyaprak gibi platformların içinde oldum. BinYaprak’ın İlk Yaprağı ve Danışma Kurulu üyesiyim. Ayrıca değişim yönetimini Türkiye’nin dört bir yanına taşıyabilmek için de ACMP Turkey’in yönetim kurulu üyesi oldum.
Her anlamda Eşitlik ve özellikle Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapıyorum.. Kapsayıcılık, bütünsel bakış açısını kazanmamız, bunu iletişim dilimize, hayatımıza, yaptığımız tüm işlere dahil etmemiz gerekiyor.
Tüm kurumların da bir arada hareket edebilmesinin, ortak güç ve sinerji yakalayabilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Ben bu anlamda çok farklı sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek, değişimi hızlandırmaya çalışan bir figür olmak gayesindeyim. Değişim konuştukça, bir arada oldukça etkisini genişletecek.

9.Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken Erkekler Konuşuyor Projesi son zamanlarda herkesin dilinde. Erkekler Konuşuyor’u bir de size sormak istedik. Bu proje nasıl ortaya çıktı? Sizin için ne ifade ediyor? Erkekler Konuşuyor Projesi ile ilgili aklınızdakilerin hepsini gerçekleştirebildiniz mi? Yeni hedefleriniz nelerdir?

 

Toplumsal sorunları göz ardı etmeden yol almayı önemsiyorum. ‘Erkekler Konuşuyor’ konuşma serisi ile toplumsal cinsiyet eşitliği meselesini erkek bakış açısıyla sorguladığımız bir platform kurdum.
İç çatışmalar, hesaplaşmalar iyidir, kabulümüze hız katar ve sorunla gelen çözümleri bulma yetimizi geliştirir. Konu kadın ya da erkek olmak değil, konu insan olabilmek.
Çıkış noktamı şu sorular oluşturdu: Neden erkekler toplumsal cinsiyet eşitliği meselesini sahiplenmiyor? Neden kendilerine ait bir sorun değilmiş gibi davranıyor? Neden kendilerine yapılan basıkların farkında değiller? Erkeklik tanımları ve algıları nedir?
Toplumsal cinsiyet eşitliğini hepimiz arzu ediyor ve erkekler de kadınlar kadar bu diyalogda yer alsın istiyoruz. Erkeklerin bakış açılarını, kendilerine verilen rollerden memnun olup olmadıklarını, kadın ve toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki görüşlerini erkeklerden dinlemek istiyoruz.
Bunun için de cinsiyet rollerine uygun davranma yükünü kişilerin üzerinden alıp, kalıp yargıların olumsuz sonuçlarından kurtularak, özgürce konuşulacak, herkesin kimliğini rahatça ifade ettiği, yargılamadan konuşma ortamı yarattık.
Toplumsal cinsiyet eşitliği meselesine erkeğin genel yaklaşımını değiştirmek, ‘Kadının yanındayım’ noktasından ‘Erkek benliğini sorgulayıp, geleneksel dokunun erkek üzerinde yarattığı tahribatı’ şeffaflık, yargılamamak, açık konuşarak yaklaşıyoruz. Sahne bu kez ezbere söylenen eşitlikçi kalıp cümleleri değil, kozanın dışına taşanları ağırladı. Bu yöntemde seyirci edilgen, konuşmacı ise ‘içini döken’ oldu. Davranış kalıplarının nasıl çözüleceğini davranışın
bizzat sahipleri ile konuşuyoruz.

10.Erkekler Konuşuyor Projesi ile ilgili aklınızdakilerin hepsini gerçekleştirebildiniz mi? Yeni hedefleriniz nelerdir?

 

Erkekler Konuşuyor serisi kapsamında toplam 28 etkinlik yaptık. 3000’i aşkın dinleyici bu serinin katılımcısı oldu, 57 konuşmacı ağırladık. Sosyal medyada 2 milyonun üzerinde erişim yakaladık. Etkinliklerimizi yaygınlaştırmak, konuşulmayanları konuşmaya devam etmek en büyük hedefimiz. Etkinliğe katılan konuşmacı erkekleri, değişim elçisi olarak görevlendiriyoruz. Her erkek bir başka erkeği değiştirmekle sorumlu olmalı.
Hedefimiz,, farklılıklarımızı kabul eden ve bu konuda el aleme rağmen değişim elçilerinden     kadınlar ve erkeklerle eşitlik yolculuğunda yol almak.

11.Genç okurlarımıza kendileri keşfetmek ve geliştirmek için çıktıkları bu yolda ne tavsiye edersiniz?

 

Yetiştiğim bölge koşulları, kalabalık ailede büyümek nedeniyle galiba kendim için destek almayı, istemeyi hiç bilemedim ya da çok geç öğrendim. Bu nedenle kendime yatırım yapmak hep önceliğim oldu. Aradaki açığı kapamak için öğrenme hızımı geliştirdim.
Gençlere hedefleri konusunda ısrarcı olmalarını, cesaretlerini hiç kaybetmemelerini ve çok değil ama akıllı çalışmalarını öneriyorum. İmkanların çeşitliliği kafa karıştırabilir ama odaklanmak ve kendini iyi tanıyorsa hedefine nasıl ulaşacağı konusunda daha cesaretli ve net olacaklardır.
Konfor alanı tembelliktir, bu alanların içinde sıkışıp kalmayın, gelişim konfor alanının dışında
yakalanıyor. Hareket edin, yeni olanı keşfedin, yaratıcı olun ve hep üretin.

12.39 Kalamış Marina Otel, yerli ve yabancı sanatçıların eserlerini bulundurmasıyla ve Kral Odasının yanı sıra Kraliçe Odası gibi bir konsepte ev sahipliği yapmasıyla dikkat çekiyor. 39 Kalamış’ın son halini alış şeklini bize anlatır mısınız? Bu süreçte ne gibi zorluklar yaşadınız?

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda konuşurken anlattığım gibi, bu bakış açısını her yere yaymamız, iletişim dilimizi değiştirmemiz gerekiyor. Otellerde Kral odası var da neden Kraliçe odası olmasın dedim ve harika iki oda yaptık.
” Kalamış’ ta mahalle kültür var ve muhteşm derin serinliği ve sessizliği ile gerçekten bir huzur noktası. Bu nedenle sloganımız “Feel good in the neighbourhood” 39 Kalamış Marinayı misafirlerimi ağırladığım, kendilerini evlerinde hissetmelerini sağladığım bir yer olarak görüyorum.
39 Kalamış Marina, sanatı, yaratıcılığı, çeşitliliği benimseyen herkese hitap ediyor.
Yerli, yabancı ressam, heykeltıraş ve fotoğraf sanatçısının eserlerini otel ve restoranın her noktasında görebilirsiniz.
Misafirlerimizi bu detaylarla şaşırtmayı ve mutlu etmeyi seviyoruz.
2021 de İyilik için sanat derneğinin Anadolu yakası mekanı olduk.
Ortak hedefimiz genç sanatçıları desteklemek, açtığımız galeri alanında ilk sergimizi 8 Mart Dünya kadınlar gününde kadın temalı resim sergisi ile açtık. Sanat sohbetleri, farklı etkinlikler ile bu etkinlikler devam edecek. Sanatın iyileştirici, birleştirici gücü ile barışma zamanı
diyorum.
39 Kalamış ile İstanbul Kalamış’ta sanatın, yeşilin bir arada olduğu Urban Oasis konsepti ile şehirde vaha yarattık.
İyi hissetmek önemli konfordur.
Misafirlerimiz bu samimiyeti hissediyor. Uzaktan çalışma döneminde evleri, ofisleri olduk.
Sanat severleri, lezzet severleri, konfor severleri biz yaşamı sevenleri ağırlıyoruz. Hedef sürdürülebilir hizmet anlayışlı ile vazgeçilmez olmak.
Restoran sektörüne 2015 te By Adalı Esnaf lokantası ile girmiştik.
Yeni nesil yeni tatlar esnaf lokanta konsepti ile esnaf lokanta algısına farklı bir değer katmak, yeni nesilin kaybolan lezzetler ile buluşma noktası olsun istedik. Bu girişimimiz 2020 Pandemi sürecine kadar devam etti. Pandemiden 3 ay önce 2019 Aralıkta 39 Kalamış Marina Otel & Restaurant & Bar’ı açmıştık, By Adalı’nın lezzetlerini BUGÜNDEN ve BİZDEN menüsü ile Kalamış’a taşımış olduk.

13. Yeni hedefleriniz ve geleceğe dair planlarınız nelerdir?

Tecrübelerimin sürdürülebilir olması için bunları hikayeleştirmeyi, bu hikayeleri paylaşmayı çok seviyorum. Hayal , hedef çok ama dile getirmeyi pek sevmiyorum sanırım, hayata geçirmek istediğim zaman iç sesim beni yönlendiriyor. Ben de fırsatlarla hedeflerime ulaşma süresini kısaltmaya çalışıyorum.
Sağlıklı , güvenli, huzurlu; bol bol gezeceğim, yapmak istediğim şeylere vakit ayırabileceğim bir hayat hayal ediyorum. Dünyayı keşfetmek ve kucaklamak istiyorum. Ailemle ve sevdiklerimle dünyayı keşfetmeye devam ediyorum.
Münteha Adalı Linkedin hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Münteha Adalı Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Arya Women Investment Platform Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Arya Women Investment Platform LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
İlginizi Çekebilecek Diğer 13ilinmeyenler Röportajlarımız:

13 Soruda Kiralabunu ve Simon Sinan Ventura & Mehmet Cenk Yılmaz

13 Soruda Creya lab ve Merve Badem

13 Soruda enny Games ve Hüseyin Şencan

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.