13 Soruda Kiralabunu ve Simon Sinan Ventura & Mehmet Cenk Yılmaz

13bilinmeyen konseptimizin bu haftaki konukları, Kiralabunu girişiminin kurucuları Simon Sinan Ventura ve Mehmet Cenk Yılmaz. Kiralabunu girişimini detaylıca tanıyarak, girişim dünyasını iki farklı bakış açısıyla inceleyeceğiz.
Röportajımıza geçmeden önce sizlere Kiralabunu girişimini kısaca bahsetmek isteriz. Kiralabunu ile istediğiniz ürünün aylık kira bedeli karşılığında, ihtiyacınız olduğu süre boyunca kirayalabildiğiniz abonelik sistemidir. Yüksek fiyatlı ürünleri deneyerek, fiyat performansına göre inceleyerek gereksiz para harcamamınız amaçlıyor.  Kiralabunu 9 farklı kategori ile sizleri bekliyor. Şimdi Kiralabunu.com’un başarılı girişimcileri Simon Sinan Ventura ve Mehmet Cenk Yılmaz’ı tanımaya ne dersiniz?
  1. Girişim Haberleri olarak Sinan Bey başta sizi yakından takip ediyoruz ancak Cenk Bey biraz gizemli, bu yüzden sizleri yakından tanımayı her şeyden çok isteriz ki bu başarılı girişimlerin temelini anlamış olalım. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Sinan Bey:

Endüstri Mühendisliği mezunuyum ve sonrasında Fransa ‘da Insead Universitesinde yüksek lisans yaptım. Aslında iş hayatıma danışmanlık ve bankacılık temelinde başladım; kurumsal finansman ve danışmanlık konularında uluslararası firmalarda ve bankalarda çalıştım.

Sonrasında Mecrea.com girişimim ile bu ekosisteme dahil oldum ve 1 milyon üyesi olup günde 35.000 kişiye hizmet veren ve 700-1000 çift arasında ayakkabı satışı yapan bir online marka kurdum, büyüttüm, offline online hibrid bir modele taşıdım ve hisselerimi sattım.

Bunun akabinde girişimciliğin tadını alarak farklı projelerde kurucu ortak veya ortak olarak yer aldım. Mecrea ile başlayarak zamanla ana işim olan ayakkabı ihracatçılığının yanı sıra, şuan aktif olarak 4 tane projede yer alıyorum. Bunların en yenisi de Kiralabunu.com. En yenisi fakat en büyüğü olma yolunda.

Cenk Bey: 

Uluslararası ilişkiler mezunuyum. Yüksek lisansımı tamamlamamı takiben bir süre devlet görevlerinde çalıştıktan sonra gayrimenkul ve medya sektörlerinde faaliyet gösteren aile şirketlerimizin yönetimine geçtim. İnternet girişimlerinin hayatımızı ve ülkemizi değiştireceğine çok güçlü şekilde inanıyorum. 2020 sonunda hayata geçen ve büyümekte olan Ideflow isimli Türkiye merkezli bir sosyal medya girişiminin kurucuları arasındayım. KiralaBunu’nun, tüketicilerin teknolojiye ulaşımı kolaylaştırması hedefine ulaşarak büyük bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum.

 

  1. İş ortağı olmak demek, aile olmak demektir. Ve büyük güvenler üzerine kuruludur. Peki sizin dostluğunun hikayesini merak ediyoruz ve KiralaBunu gibi başarılı girişimlerde birbirinize nasıl destek oldunuz?

Cenk Bey:

Sinan ile Alman Lisesi’nden sınıf arkadaşıyız. Mezun olduğumuzdan bu yana bağımızı koparmadık aksine güçlendirdik. Şu anda eşlerimiz ve çocuklarımızla birlikte görüşmeye devam ediyoruz. İş hayatında işe kendi işlerimizi devam ettirirken bir yandan da birlikte katma değerli işler üretmek üzerine çok kafa yorduk. KiralaBunu’yu kurmadan önce filo yönetimi konusunda kurumsal müşterilere hizmet veren bir girişimi birlikte kurduk ve yönettik.

 

  1. Girişimlerinizdeki başarılarının iş ortaklığınızdaki kuvvetli bağlar olmasının yanı sıra ekip üyelerinizi de iyi seçme başarısı var. Sizin için ekip üyeleriniz hangi özelliklere sahip olmalı? Belki bu soru ileride yanınızda çalışmak isteyenlere ipucu olur… 😊

Sinan Bey:

Ekip üyeleri öncelikle ekip olmayı bilen kişilerden seçilmeli, bu basit fakat bir o kadar zor bir kavram. Start-up dünyasında olmak isteyen veya katılan bireylerin sıfırdan bir projeyi ayağa kaldırmakta herkesin yardımına ihtiyaç olduğunu; bireysel yeteneklerle var olan bir sistemde/şirkette başarılı olunabileceğini fakat Start-Up hayatında olunamayacağını anlaması çok önemli. Herkes en maksimumunu ortaya koymalı, diğer ekip üyeleri de bundan faydalanmalı ve geliştirmeli.

Kendini projenin başarısına adamalı; inanmalı. İnanmayan bir kişi kurumsal hayatta başarılı olabilir fakat Start-Up hayatında faydadan çok zaman maliyeti olacaktır. Herkesin projeye yüzde yüz inanması çok önemli.

Son olarak da ekip üyelerini iyi bir özgeçmişten seçmek gerekiyor; gördükleri, eğitimi, deneyimleri ile projeye bakılmayan bir yerden bakmalı ve kendinden katabilmelidir.

 

  1. Arkadaşlığınızdan ve ekip üyelerinizden bahsettikten sonra şu an aktif başarılı 3 girişiminiz olsa da, en başarılı olan KiralaBunu sitesinden detaylıca bahsetmenizi isteriz. KiralaBunu hikayesi nasıl başladı ve kimin fikriydi? Süreciniz nasıl ilerledi?

Sinan Bey:

Kiralabunu bir süredir üzerinde kafa yorduğumuz ve geliştirdiğimiz bir iş fikri idi; dünyadaki örneklerini gözlemlemenin yanı sıra Türkiye ‘deki gelişmeleri de takip ederek fikre son halini verdik.

Öncelikle fikir aslında ailece bir tatile gittiğimizde, kısa süreli ihtiyaçlarımızı aldığımız ve tatil dönüşü evde bunları koymak için yer aradığımız bir anda akılımıza geldi. Pandemi dolayısıyla araba yolculuğu yapacaktık ve bebeğimiz için yolda yiyeceklerini araç içinde taşıyabiliyor olmamız lazımdı; bir soğutucu aldık ve ciddi bir tutar ödedik. Sonrasında da bu yaza kadar ortadan kaldırdık; bu esnada aklımıza aletlerin / elektronik eşyaların kısa süreli veya sahibinden kiralanması fikri doğdu.

Bu fikri açtığım ortaklar her biri yaşanmış hikayelerinden sorunlarını ve bu sistemin neler çözebileceğini anlattı ve daha aramızda fikri yoğurmadan herkes içinde olmak istediği bir proje olduğunu biliyordu.

Projeyi paylaştığım ilk ekip o kadar heyecanlandı ki başka birilerine paylaşmadık bile; direkt hayata geçirmek için kolları sıvadık.

  1. Peki, KiralaBunu’nun gelecek planları nelerdir? Belki bizlere ufak bir spoiler verebilirsiniz. 😊

Cenk Bey:

Kiralabunu, aslında çok büyük bir boşluğu dolduruyor; tüketicinin elektronik ürünlere ulaşımını ve kullandığı elektronik ürün ağını geliştirmesini sağlıyor. Kişiyi dijital dünya da donatıyor diyebiliriz. Bu nedenle talep çok yüksek ve genç nüfus da bu hizmeti çok destekliyor. Bu nedenle öncelikle mevcut talebe yetişmek ve altyapımızı geliştirmeyi hedefliyoruz.

Daha sonrasında spoiler olarak verebileceğimiz ufak bir detay, fiziki noktalar sahibi olmak ve müşteriye kiralama deneyimini deneme deneyimi ile sunmak. Müşterilerimize aslında kararı verdikleri noktalarda dokunmakla alakalı hazırlıklarımız var.

Son olarak da ürün çeşitliliğimizi arttırarak projeyi yakın coğrafyalara taşımak var. Çok avantajlı bir noktadayız, Türk pazarının dinamiği ve çözümleri genelde yakın coğrafyamızda da kolayca uygulanabilir oluyor. Verdiğimiz hizmet ve ürün çeşidini düşünürsek; bu açılım çok da zor olmayacaktır regülasyonları araştırıyoruz.

 

  1. Gelecek planlarından söz etmişken, çeşitli girişimler ve başarılı iş birliklerinden sonra hala yolunuzda engeller olduğunu veya zorlanacağınız noktalar olacağını hissediyor musunuz? Bu noktada kendinizi nasıl motive edebiliyorsunuz?

Sinan Bey:

Yolda çok engeller var, düşünürseniz 100 girişimden 10-15 ‘i hayatta kalabiliyor gerçekten başarılı olan sayısı 2-3 ‘ü geçmiyor. Engeller, değişimler, rakipler, kopyalar vb. aşılması gereken çok katman var başarıya gitmek için; zorlanılacak noktalar bu tüm değişkenlerin aldığını haller ve aksiyonlara göre de değişiyor. Bir majör değişiklik belki işinizi komple pivot etmenizi gerektirebilir.

Motivasyonun kaynağı önce yukarda da belirttiğim gibi sizinle aynı heyecanı taşıyan insanlarla yola çıkmak, yüzünüz düştüğünde yorgunluk hissettiğinizde veya çözümü bulamadığınızda bir ekip olmak sizi oradan çıkartıp daha berrak bakmanızı sağlıyor.

Yaptığınız işe inanmak ve ailenizin desteği de bunların yanında kondisyonunuzu korumanızı sağlıyor. İnandığınız bir işin avukatı olursunuz, etrafınıza içinizdeki ateşle anlatırsınız ve en yakın destekçiniz aileniz buna inandığında öncelikle hep yanınızda olacaklardır ve size enerji pompalayacaklardır.

  1. KiralaBunu gibi başarılı bir siteye sahip olmak, dışarıdan bakıldığında çok güzel. Sizin karşılaştığınız sorunlar nelerdir?

Cenk Bey:

Öncelikle dışardan güzel gözüken her projenin, bir restauranta benzetilmesi gerektiği ve hummalı çalışmaların yaşandığı bir de mutfak tarafı olduğunu unutmamak lazım. Ön tarafta sunumunuz ne kadar iyi olsa, yüzünüz ne kadar güler de olsa arka tarafta aynı anda bir sürü sorun veya yeni engelle baş etmek zorundasınız.

Finansman, yazılım sorunları / geliştirmeleri, paydaşlarla ilişkiler, operasyonel sıkıntılar, tahsilat, müşteri ilişkileri, regülasyon konusunda yapılması gerekenler, ekip arkadaşlarının taleplerinin veya sıkıntılarının çözülmesi ve yönetimi gibi birçok dinamiği bir arada yönetmeniz lazım.

  1. Sitenizi incelediğimizde yüksek fiyatlı ürünleri kiralama ve sonrasında memnun kalırsak satın almak seçeneğine sahibiz. Peki siz, bu ürünlere nasıl ulaşıyorsunuz? Yatırımcılarınız ya da sponsorlarınız ile ilişkileriniz nasıl ilerliyor?

Sinan Bey:

Evet, müşterilerimizin büyük bir çoğunluğu ilk dakikadan bu seçeneği değerlendirerek bize geliyorlar; kimi önce test edip sonra almak, kimi ödeme durumuna göre bir süre kiralayıp sonra almayı tercih ediyor. Satın alabilirsiniz fakat bizim planımız size düzenli olarak daha iyi ve daha günceli sunarak en son teknolojiye ulaşmanızı sağlamak.

Ürünleri anlaşmalı tedarikçilerimizden temin ediyoruz, bu distribütör de olabilir, stok firması da olabilir veya perakendeci de olabilir; geniş bir ağımız var. Çok kısa zamanda bu ağ üzerinden satın alma prosedürümüzü oturttuk ve hangisi tüketici için en avantajlıysa onu seçiyoruz; bu sayede müşterilerimize yok demiyoruz. Müşteriler kiralamak istedikleri ürün sistemde olmasa bile talepte bulunabiliyorlar. Talebe göre siteme eklediğimiz onlarca ürün oldu.

Yatırımcılarımız zaten ortaklarımız, proje daha çok yeni fakat yatırımcılar dönüşlerden mutlu. Daha büyük yatırımlarla alakalı da görüşmeye başladık.

  1. İş görüşmelerinde klasik sorulan sorudur, ‘’ 10 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?’’. Bunun tam tersiniz sormak istiyoruz, 10 sene önceki halinize ne söylemek isterdiniz?

Sinan Bey:

Merak etme, karşına daha çok fırsat çıkacak. Hiçbir şey için dertlenme ve çalışmaya devam et.

İnsanın en büyük yanılgılarından biri “FOMO” ya yakalanmak; fırsatı kaçırma veya kaybetme korkusu. Bu nedenle çok hızlı davranıyoruz birçok konuda; bu girişimimizde hem hızlı hem yavaşız. İş geliştirmelerinde hızlı, ölçümlemede yavaş davranıyoruz; deneyimleye deneyimleye daha yolun başından değişiklik adımları atıyoruz.

  1. İş dünyasında başarılı insanların günlük rutinleri bulunuyor. Hatta bir çoğumuz onları örnek almaktayız. Peki sizlerin günlük rutinleri var mı?

Cenk Bey:

Girişimciler işini gece gündüz yaşayan insanlar. Ürün ya da hizmetinizi sürekli geliştirmek, hızlı, yaratıcı, çözüm ve müşteri odaklı olmak zorundasınız. Bu da yoğun bir mesai gerektiriyor. Bu yoğun mesaiyi hakkıyla çıkartabilmek için fiziksel ve zihinsel kondisyon çok önemli. Bunun için gün içinde aile zamanı ve egzersiz gibi verimliliğimi ve motivasyonumu arttıran rutinlere zaman ayırabilmeyi çok önemsiyorum.

 

  1. Hayat devamlı bir akış halindedir ve sizin başarılarınız her geçen gün artıyor. Ancak herkesin ‘sonunda başardım’ dediği nokta vardır. Sizler için bu nokta ne idi?

Sinan Bey:

Ben bir iş insanın ne kadar çok çalışır ve hedeflerine yaklaşırsa o kadar “sonunda başardım” demekten uzaklaştığını düşünüyorum. Çünkü bu yolculukta deneyimler arttıkça hedefler genişliyor, öğrendikçe bildiklerinizin sınırlı olduğunu fark ediyorsunuz ve aslında öğrenme, gelişme dürtüsünü tetikleyen de bu gidecek daha çok yolum var farkındalığından geçiyor.

 

 

  1. Sessionsheroes.com, Blendershoes.com ve KiralaBunu girişimlerinizin dışında gelecekte hangi girişimlerde ve yatırımlarda sizleri görebiliriz?

Sinan Bey:

Farklı sektörlerde girişimler yapmış biri olarak bu çeşitlilik bazen beni de şaşırtıyor. Bu sebeple bir sonraki girişimimi henüz ön göremiyorum. Şu an en büyük odağım kiralabunu.com’u büyütmek ve satın almaya alternatif yepyeni bir müşteri deneyimi oluşturup tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamayı daha kolay, ulaşılabilir ve çevreye duyarlı hale getirmek.

 

  1. Türkiye’de girişimcilik için yeterli faaliyetler gerçekleştiğini düşünüyor musunuz? Sizce neler yapılabilir?

Cenk Bey:

Türkiye’de girişim eko sistemi geçtiğimiz yıllar içinde çok yol kat etti. Bunun içerisinde bulunmuş biri olarak bu gelişime şahit olmak çok mutluluk verici fakat gidecek daha çok da yolumuz var. Girişimciliğin örgün eğitimde yaygınlaşması ve tüm kurumlarda teşvik edilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye hem çok büyük bir pazar hem de çok potansiyel eğitimli, heyecanlı bir genç nüfus barındırıyor. Girişimciliği toplumun her aşamasında içselleştirip teşvik edersek kısa sürede ekonomik büyüme olarak da karşılığını alabiliriz.

 

  1. Girişimci olmak isteyen gençlere verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Sinan Bey:

Çalışmak, inanmak, kolay pes etmemek. Hedefe odaklanıp biraz inatçı olmak fakat deneyimli kişilerin tavsiyelerine de kulakları tıkamamak.

 

Bu güzel röportaj için Simon Sinan Ventura ve Mehmet Cenk Yılmaz’a, Girişim Haberleri ailesi olarak teşekkürü borç biliriz.

 

İlginizi Çekebilecek Diğer Röportajlarımız

13 Soruda Creya Lab ce Merve Badem 

13 Soruda Rectra ve Murat Arslan

13 Soruda enny Games ve Hüseyin Şencan

13 Soruda Trippters ve Kaan Alp Can 

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.