Walter Elias “Walt” Disney ve aklımıza gelen o büyüleyici karakterler, şarkılar, çizgi film dünyaları… Walter Elias Chicago’nun küçük bir kasabasında, 5 Aralık 1901’de Flora Disney ve Elias Disney çiftinin 5 çocuğundan biri olarak gözlerini dünyaya açtı.
Hayatın zorluklarıyla küçük yaşlarda tanışan Walter, hiçbir yere ait hissedemeden sürekli taşınarak ve ailesine destek olabilmek için çalışarak büyüdü. Walt, dokuz-on yaşlarındayken ailesiyle Kansas şehrine yerleşti ve burada kardeşi Roy ile birlikte bir tren garında gazete satmaya başladı. Bu zorlu iş derslerini ve okul hayatını çok etkilese de altı yıl boyunca gazete satmaya, hayal kurmaya ve resim çizmeye devam etti.
Walt on altı yaşındayken okulu bırakıp 1. Dünya Savaşı için orduya katılma kararı aldı. Fakat orduya katılmak için on yedi yaşını doldurmuş olması gerektiğinden reddedildi. Orduya kabul edilmemesine rağmen durmadı ve sahte doğum belgesiyle Kızıl Haç’a başvurdu, kabul edilir edilmez de Fransa’ya gönderildi. Burada bir yıl ambulans şoförlüğü yaptı. Bu bir yıl boyunca hayal kurmaktan kendini geliştirmekten asla vazgeçmedi. Çalıştığı ambulansın içini bile bir sürü çizimle doldurmuştu. Hayatını sanatsız düşünemeyen ve karikatür sanatçısı olmayı kafasına koyan Walt ordudan ayrılıp Kansas’a döndü.
Bir gazetede karikatür çizim işine girdi fakat kısa süre sonra yaratıcı olmadığı gerekçesiyle işten kovuldu. Asla pes etmedi ve Ubbe Iwerks’le kısa ömürlü bir şirket kurdu: “Iwerks-Disney Ticari Sanatçıları” yeterince ilgi göremeyen şirket bir ay bile ayakta kalamadan battı. Bundan sonra bie ajansta çalışıp kısa filmler çekti. Çok geçmeden oradan da ayrılıp ikinci işini kurdu.
Laugh-O-Grams isimli kendi çizgi filmini yarattı. Çok iyi gittiğini düşünmesine rağmen bu da battı ve yirmi iki yaşında Walt iki girişimi batmış bir şekilde ortada kaldı.
Tabii ki de Walt asla vazgeçmedi ve bavulunu toplayıp Hollywood’a yerleşti. Burada da iş arayarak, pes etmeyerek zamanını geçirdikten sonra kardeşi Roy ve arkadaşı Iwerks ile “Disney Brother Stüdyosu” adlı yeni stüdyoyu kurdular. Burada Iwerks bir tavşan yarattı, hareket yeteneklerini de Walt tavşana verdi. Buna rağmen Walt yine haksızlığa uğradı ve ona ihtiyaçları olmadığını söylediler. Bir kez daha yıkılmasına rağmen yine durmayacaktı.
Bir fare üzerine çalışmaya başladı ve hepimizin çocukluğunu süsleyen o fareyi yarattı. Mortimer! Evet biz bu adıyla bilmiyoruz çünkü Walt eşi Lillian’ın ısrarıyla Mortimer’i Mickey Mouse olarak değiştirdi. Bir fare hayatını değiştirdi ve yine hepimizin büyülü dünyası “Disney Stüdyoları” kuruldu.
Hayatı tam da istediği gibi giderken, hayallerini teker teker gerçekleştirirken altmış iki yaşında kanser teşhisi konuldu ve üç yıl sonra hayalleriyle yaşadığı bu dünyaya gözlerini yumdu. Bir ömrüne beş Oscar ve bir çok Akademi Onur Ödülü sığdırdı. O olmasaydı belki de hayallerimizle ve Mortimer’imizle büyüyemezdik. Kimsenin hayallerinden vazgeçmemesi dileğiyle..
“Peşlerinden Gidecek Cesaretiniz Varsa, Bütün Rüyalar Gerçek Olabilir.” Walt Disney
