13 Soruda Hazal Alagöz ve Mentorluk

Bu hafta 13ilinmeyenler’de konuğumuz Hazal Alagöz. Hazal Alagöz’ü bu röportajda daha iyi tanıyacaksınız. Keyifli okumalar…

1-)Biz sizi oldukça yakından tanıyoruz fakat okurlarımız için bize kısaca kendinizden ve girişimcilik öykünüzden bahsedebilir misiniz? Tüm bu yolculuk nasıl başladı?

Merhaba. Öncellikle bu keyifli sohbet için teşekkür ederim. Üniversitede pazarlama alanında çalışmayı kafasına koymuş bir gençtim. Üniversite sonrası Reklamcılar Derneği ve Tüyap gibi önemli kurumlarda çalışıp bu alanda kendimi geliştirme fırsatı buldum. Öte yandan bilime ve teknolojiye olan merakım ve tutkum yüzünden hep teknoloji sektöründe çalışmak istiyordum. Tüyap sonrası kader beni Proline Bilişim ile buluşturdu ve bu arzumu yerine getirebilme şansı elde ettim.

Proline Bilişim bir entegratör ve kendi ürünlerini geliştiren bir Ar-Ge merkezi olmasının yanı sıra girişimcilere yatırım yapan Proline Ventures yapılanmasını da bünyesinde barındırıyordu. Bu yapılanma kapsamında 2016 yılında TÜBİTAK’ın Sabancı Üniversitesi SUCOOL ile ortak yürüttüğü mentorluk programına kaydoldum. Böylece girişimcilere ve KOBİ’lere pazarlama ve iş geliştirme alanında verdiğim mentorluk yolculuğum TÜBİTAK akredite bir mentor olarak başlamış oldu. Şu anda TÜGİM çatısı altında teknoparklarda konumlanan yada kuluçka merkezlerine başvuran girişimcilere mentorluk desteği vermeye devam etmekteyim. Bununla birlikte uluslararası bir bilişim distribütöründe pazarlama müdürü olarak teknolojinin kalbinde çalışmaya devam ediyorum.

2-)Yönetici Danışmanlığı yapmak fikri sizde nasıl oluştu? Hikayenizi bize anlatabilir misiniz?

Yönetici Danışmanlığından ziyade Yönetici Koçluğu demek daha doğru olacaktır. Psikoloji ve Sosyoloji bilimlerine olan merakım beni koçluk mesleği ile buluşturdu. House of Human bünyesinde uzun soluklu bir koçluk programına dahil oldum ve böylece Uluslararası Koçluk Federasyonu ICF akredite bir yönetici koçu oldum. Yine başka bir Uluslararası Koçluk Federasyonu olan AC’nin Türkiye şubesi tarafından geliştirilen sosyal sorumluluk projelerinde sadece yöneticilere değil öğrencilere de gönüllü olarak kariyer koçluğu yapmaktan da ayrıca büyük keyif alıyorum.

3-)Uzmanlık alanlarınızdan birisini de kariyer gelişimi olarak görüyoruz. Bize kariyer yolculuğumuzda nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda tavsiye verebilir misiniz?

Öncellikle hedef koymak en önemli adım. Yetkinliklerinize ve en önemlisi hayallerinize uyan hedefi önünüze koyduğunuz an sonrası hızlıca geliyor zaten. S.M.A.R.T olarak adlandırılan model hedefi ayakları yere basan bir plana oturtmak için ideal modellerden biridir. Hedefi spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zaman sınırlı olarak belirlediğiniz zaman hedefe giden yol haritasını çizmeniz çok daha kolay olacaktır. Hangi alanda çalışmak istiyorsunuz? Yetkinlikleriniz neler? Çalışmak istediğiniz alanda başarılı olmak için başka hangi yetkinliklere sahip olmalısınız? Network ağınız hedefiniz ile bağıntılı olarak kimleri kapsamalı ve hangi platformdan onlarla iletişime geçebilirsiniz? Gönüllü olarak hangi kurumların ne tür projeleri sizi hedefinize daha da yaklaştırır? gibi bir çok sorunun yanıtını vererek ilmek ilmek kariyer hedefinize giden adımları planlamalı ve bol bol çalışmalısınız.

4-)Startuplara mentorluk yaptığınızı görüyoruz. Startupların fikir aşamasında son aşamasına kadar pek çok sorun çıkabiliyor. Startuplar bu sorunlara karşı nasıl aksiyon almalılar? Sizin startuplara önerileriniz neler oluyor?

Öncellikle asla pes etmemeleri gerekiyor. Öte yandan fikirlerine aşık olup gelişimlerine katkı sağlayacak önerileri de göz ardı etmemeliler. Çoğu girişimcinin yaşadığı pek çok sorunun altında analiz eksikliği yatıyor. Pazar analizi, rakip analizi, ürün analizi, müşteri analizi gibi bir çok analizi daha yolun başında en ince detayına varana kadar araştırmalı, sorgulamalı, analiz etmeli ve analiz sonuçlarını girişimci ekosisteminde güvendikleri hocalarına, mentorlarına veya aynı yoldan geçmiş başarılı başka girişimcilere danışmalılar. Bilgi çağında yaşıyoruz ve günümüzde ortak akıl hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Sorunu çıkmadan önce bu sorun çıkabilir odağında öngörmek her zaman hayat kurtarır.

Nasreddin hocanın dediği gibi testi kırılmadan önlemini alacaksın. Diyelim ki yalın kanvas özelinde girişimlerinin bir nevi röntgenini başarı ile çektiler. Gayet kapsamlı bir biçimde iş planını yazdılar. Yıl yıl tüm büyüme planını yaptılar ve hiç öngöremedikleri bir sorun ile karşılaştılar. İlk adım bu sorun başka kimin başına geldi? O bu sorunun üstesinden nasıl başarı ile kalktı? Ben aynı yöntemi biraz daha geliştirerek bu sorunu nasıl çözebilirim? gibi sorularla yine bol bol araştırıp danışarak ve yine analizi yapıp soruna değil çözüme odaklanarak sorunu ortadan rahatlıkla ortadan kaldırabilirler.

5-)Bize yukarıdaki soruyla bağlantılı olarak sizin de hafızanıza kazınmış spesifik bir örnek verebilir misiniz?

Birlikte çalıştığım bir girişim ekibi bir gün ekip yönetiminde sıkıntılı olduklarını belirterek bana gelmişti. 3 kişilik bir ekiplerdi. Her biri teknik anlamda çok yetkindi ve dolayısı ile ortaya çıkardıkları ürün çok başarılıydı. Ancak üçününde ne idari ne satış ne de pazarlama anlamında en ufak bir tecrübesi yoktu. Her biri ürüne yönelik ayrı bir özelliği geliştiriyordu ancak senkron anlamında sıkıntı yaşıyorlardı. Uzun uzun yapılan görüşmeler sonucu içlerinde satış ve pazarlamaya en yatkın olanını bu alanda eğitimlere gönderdiler. Aralarında senkronu yakalayabilmek için ortak çalışma aplikasyonları kullanmaya başladılar.

Bir süre sonra gerek aplikasyonların gerekse aldıkları eğitimlerin sayesinde bu alandaki açıklarını kapatmaya başladılar. Altlarına onlara yardımcı olabilecek hevesli yeni ekip üyeleri alıp öğrendikleri her şeyi bu ekiple daha da geliştirdiler. Böylece çok başarılı bir biçimde ekip yönetimi işini çözüp büyük kurumlarla iş antlaşmaları yapmaya başladılar. İlk adım olarak çözüme odaklandılar, kendilerine dair bir analiz yapıp eksiklerini tespit ettiler, bu eksiği nasıl kapatabileceklerine dair eylem planı oluşturdular, eylem planına yardımcı olabilecek her tür uygulamayı kullanmaya başladılar ve sonunda başarılı oldular. Ekip çalışması ve hedef odaklı planlama her zaman başarıyı getirir.

6-)Dijital dönüşüm ve teknoloji artık hayatımızın her anında bizimle, Endüstri 4 ile birlikte dijital dönüşümü tam anlamıyla hayatımıza entegre ettik. Peki sizce bu dijital dönüşüm ve teknoloji hayatımıza nasıl dokunacak?

Dijital dönüşüm özellikle pandemi ile birlikte hayatımıza dokunmayı bırakıp doğrudan hayatımızın merkezine oturdu diyebiliriz bence. Yediden yetmişe herkes işini, okulunu, sosyal bağlarını teknoloji ile entegre hale getirdi. İş hayatı dijital dönüşümü hızla uygulamaya aldı. Sosyal ilişkiler, çalışma hayatı, tüketici alışkanlıkları ve üretim sektörü uçtan uca dönüştü. Bu dönüşüm bundan sonrada aynen devam edecek. Bilgi çağından uzay çağına doğru yol alıyoruz. Bilim insanlarının tamamının yorumu artık teknolojinin bir araç olmaktan çıkıp insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldiği yönündedir. Bir teknoloji devrimi yaşadık ve bu durum tam gaz yol almaya devam edecek.

7-)Sektörler artık tek oyunculu olmaktan çıkıp rekabetin bol olduğu bir ortama dönüştü. Her konuda, her eksiklik ve ihtiyaç için birçok yeni girişim ortaya çıkıyor. Sizce girişimler bu duruma karşı nasıl aksiyon almalılar?

Kolektif çalışma ile. Kurumlar uçtan uca her şeyi ben yapabilirim dediği an başarısız olmaya başlamaktadır. Dolayısı ile büyük kurumlar girişimciler ile ortak teknoloji ve projeler geliştirmekten çekinmemeliler. Girişimcilerin geliştirdikleri teknolojiler ile kendi teknolojilerini entegre eden kurumların tamamı yüzdesel anlamda ciddi bir farkla rakiplerinden ayrışmakta ve başarılı olmaktadır. Anadolu kültürünün ruhunda İMECE vardır. Girişimciler kurumlar ile ortak projeler geliştirmeye odaklanmalılar. Doğrudan müşteriye gidip küçük hacimli bir proje yapmak yerine entegre olabileceği bir kurum ile işbirliğine giderek çok daha büyük hacimli başarılı projeler hayata geçirebilirler. Bunun yanı sıra girişimcilerde kendi aralarında ortak çalışabilirler. Günümüzde rekabet eden değil kolektif çalışmayı başaran girişimciler başarılı olmaktadır.

8-)Kullanıcılar son aşamayı yani hizmeti görüyorlar. Fakat bu ekosistemin bir parçası olarak biliyoruz ki iyi bir ekip ile başarılamayacak şey yoktur. Sizce bir startupta ekibin önemi nedir?

Ekip her şeyin başı. Ekipteki görev dağılımı doğru değilse, ekip üyeleri arasında ego savaşı varsa, ekip üyeleri girşime tutku ile bağlı değilse o girişimin ömrü çok uzun olmuyor maalesef. Ekipte pazarlama ve satışa odaklı biri, teknik odaklı biri ve operasyon odaklı biri olduğu zaman ekip tüm gerekli bileşenlere hakim olduğundan ufacık bir destek ile çok hızlı ilerleyebiliyor. Ama daha da ötesi ekibin uyumlu olması ve birbirini her anlamda tamamlayabilmesi başarının kilit noktası diyebilirim. Yatırımcılar yatırım yaparken ürünü ve girişimin finansal değerlerini inceler ancak en çok odaklandıkları kısım ekip üyelerinin yetkinlikleri ve kendi aralarındaki uyumdur. Gerek ülkemizde gerekse globalde başarılı girişimcilerin arkasında her zaman başarılı bir ekip vardır.

9-)Tüm dünyayı etkileyen ve etkilemeye devam eden pandemi döneminde her sektör büyük bir değişime uğradı. Özellikle evde bolca vakit geçirdiğimiz bu dönemde psikolojik sağlığımız ve kariyer yolculuğumuz için destek alma ihtiyacımız arttı. Sizce bu dönem Türkiye girişimcilik ekosistemini nasıl etkiledi?

Pandemi öncesinde de girişimciler mobil çalışıyordu. Pandemi ile birlikte girişimlerine odaklanma anlamında daha fazla fırsat buldular. Bunun da ötesinde tüm iş dünyasının online olma durumu nedeni ile eskiden ulaşamadıkları bir çok kuruma veya yetkiliye rahatlıkla ulaşabilme şansı elde ettiler. Zaman ve mekan bağımsız bir çok olanaktan online faydalanabildiler. Yeni nesil girişimciler artık her şeyi online üzerinden çözüyor ve sektörlerin eski usul çalışma alışkanlıkları onları yavaşlatıyordu. Ben bu dönemin girişimcilere çok fazla avantaj sağladığını söyleyebilirim. Öte yandan pandemi ruhsal açıdan pek çok kişiyi etkilediği gibi tabi ki girişimcileri de etkiledi. Ancak girişimciler yaratıcı ve çözüm odaklı insanlardır. Dolayısı ile pandeminin olumsuz etkilerini yine yaratıcı fikir ve yöntemlerle rahatlıkla aştıklarına şahit olduğumu söyleyebilirim.

10-)Birçok farklı marka ve şirkette çalıştınız. Kurumsal hayatın size neler kattığını ve sizden neler aldığını düşünüyorsunuz?

Sistemli ve planlı çalışma kültürü kurumsal hayatın bana kattığı en önemli özellik diyebilirim. Çözüm odaklı bir biçimde sorunlara yaklaşmak, ekip çalışmasıyla her işin başarılı bir biçimde sonuçlandırılabileceğini görmek benim için önemli kazanımlardır. Kaybettirdikleri neler sorusuna ise net bir cevabım yok açıkçası. Her tecrübe bir kazanımdır. Hayallerinizi gerçekleştirme tutkunuz varsa önünüzde hiçbir şey engel olamaz. Ben kafama koyduğum her hedefi bu perspektif ile hayata geçirdim ve bu perspektif ile ilerlemeye sonuna kadar da devam edeceğim.

Öte yandan kurumsalda çalışırken dikkat edilmesi gereken iki kritik nokta var. Birinci nokta iş – yaşam dengenizi sabit tutmalısınız. Çalışmak için yaşamıyorsunuz, yaşamak için çalışıyorsunuz bunu asla unutmamalısınız. İkinci nokta ise iş hayatınız ile özel ilişkilerinizi birbirinden profesyonelce ayrı tutabilmelisiniz. İş hayatında hiçbir şeyi kişisel almamalı ve işe odaklı bir biçimde hareket etmelisiniz. Yoksa kişisel çatışmalar işinizi olumsuz yönde etkilemeye başlayacaktır. Bu iki noktaya gösterdiğim özen sayesinde kurumsal hayatta gayet huzurlu ve mutlu çalıştığımı söyleyebilirim.

11-)Sizce kurumsal hayat ve girişimciliğin eksileri ve artıları neler?

Kurumsal hayatta konfor alanı içerisinde kariyer gelişiminizi sürdürmeye devam edersiniz ancak içinde bulunduğunuz kurumun belli kalıpları ve hedefleri nedeni ile yüzde yüz özgür olma imkanı bulamazsınız. Şirket kültürünün ve kalıplarının dışına çıkmanız çok mümkün olmaz. Öte yandan girişimcilik 7/24 mücadele demektir. Bir konfor alanınız asla olmaz ama alabildiğine özgürce fikirlerinizi hayata geçirme şansı yakalarsınız. Gerçekten çalışır ve inanırsanız yapabileceklerinizin sınırı yoktur. Hayallerinizi ve fikirlerinizi gerçeğe dönüştürme şansı yakalarsınız.

12-)Sizi başarıyla takip eden birçok girişimci, belki de attığınız her adımdan etkileniyor ve sizi idolü olarak seviyor. Peki sizin bu yolda bir idolünüz var mı?

Pek çok başarılı girişimciyi ilham alarak takip ediyorum. Yurt içinden tek bir örnek vermem diğer başarılı olduğuna yürekten inandığım ve takip ettiğim girişimcilere haksızlık olur. Bu nedenle yurt dışından bir örnek vermek isterim. Virgin Galactic sahibi Richard Branson hayranlıkla izlediğim bir girişimcidir. Ekip çalışmasına önem veren, hayallerine tutku ile bağlı, çalışırken eğlenen ve bunu girişimine yansıtan çok başarılı bir isim. İnsanlık için çok önemli bir adım olan uzay turizmi hayalini bu hafta hayata geçirdi mesela. Üstelik Jeff Bezos gibi güçlü bir rakipten önce bunu yapabilmeyi başarması da cabası. Kasıntı bir biçimde nasıl başardığını anlatmak yerine ekibi ile birlikte eğlenirken çekilen bir videoda çocukluk hayalimi gerçekleştirdim diye özetledi başarısını. Hayat hikayesini okumanızı mutlaka öneririm.

13-)Tüm hayatınız boyunca size ilham veren, sizi motive eden şeyler nelerdir?

Hayatın kendisi ilham verici zaten. Hayat bir yolculuk. Hatalarla başarılarla, dostlarla düşmanlarla, inişlerle çıkışlarla sürekli öğreniyor ve gelişiyoruz. Hedefe mükemmel bir şekilde ulaşmaktan ziyade hayal kurup hayalleri bir hedefe bağlamak ve hayalleri gerçeğe dönüştürürken bireysel tutkunuz varsa önünüzde hiçbir şey engel olamaz. Ben kafama koyduğum her hedefi bu perspektif ile hayata geçirdim ve bu perspektif ile ilerlemeye sonuna kadar da devam edeceğim.

Öte yandan kurumsalda çalışırken dikkat edilmesi gereken iki kritik nokta var. Birinci nokta iş – yaşam dengenizi sabit tutmalısınız. Çalışmak için yaşamıyorsunuz, yaşamak için çalışıyorsunuz bunu asla unutmamalısınız. İkinci nokta ise iş hayatınız ile özel ilişkilerinizi birbirinden profesyonelce ayrı tutabilmelisiniz. İş hayatında hiçbir şeyi kişisel almamalı ve işe odaklı bir biçimde hareket etmelisiniz. Yoksa kişisel çatışmalar işinizi olumsuz yönde etkilemeye başlayacaktır. Bu iki noktaya gösterdiğim özen sayesinde kurumsal hayatta gayet huzurlu ve mutlu çalıştığımı söyleyebilirim.

Hazal Alagöz Linkedin hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Bu röportaj için Girişim Haberleri ailesi olarak Hazal Alagöz’e çok teşekkür ederiz.

İlginizi Çekebilecek Diğer 13ilinmeyenler Röportajlarımız

13 Soruda Ahmet Çağatay Abacı ve Cratoonz

13 Soruda Zeynep Kömürcü Bulut ve Stradesco Digital Content Agency

13 Soruda Ayhan Karaman ve Site Destek

13 Soruda Jilda Bal ve Gilda&Partners Consulting

13 Soruda Ergun Tekin ve Tekin Kurumsal Eğitim ve Danışmanlık

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.