/

13 Soruda Doğukan Tarhan ve Moman

13 Soruda Doğukan Tarhan ve Moman

Bu ay 13ilinmeyenler köşemizde konuğumuz;  Moman Kurucusu Doğukan Tarhan. Keyifli okumalar!

 

1)Biz sizi çok yakından takip ediyoruz, fakat sizi daha yakından tanımak isteyen okurlarımız için bize biraz kendinizden ve girişimcilik öykünüzden bahsedebilir misiniz?

Ben Doğukan Tarhan Moman’ın kurucusuyum. Girişimcilik öykümü   aslında lise döneminde zihnimde kurmaya başladım ve zaman içinde şekillendirmiş oldum. Girişimciliğimin motivasyonu, tüketirken aynı zamanda bunun sürekliliğini topluma ve  doğaya zarar vermeden olmasıydı. Bunun negatif maliyetini azaltabilir miyiz ve çocukluğumuzla geçmişimizle aldığımız ürünlerle yeniden bir bağ kurabilir miyiz? Düşüncesiydi. Çünkü toplumda birey olarak hep negatif kullanılan çocuksu saflık benim için tam tersine pozitif bir motivasyon yaratıyor. Bundan ötürü Moman’ı sade ve basit, aynı zamanda insanları boğmayan bir marka olarak yaratma çabası içindeyim ama iş basitleştikçe ilmi arttığını, zorlaştığı inancındayım. Basit kelimesi ile kolay kelimesi karıştırılıyor oysaki biz kolayı değil basiti tercih ediyoruz.

2) Bizler Moman’ı araştırdık ama okuyucularımız kurucusundan dinlesin isteriz. Girişiminizin
amacı nedir, neler yapıyorsunuz?
 Öncelikle Moman markası karalamaktan korkma diyerek her şeyin ilk başta küçük adımla başladığını ve aslında bu küçük adımların çok değerli olduğu fikri üzerine inşa edildi. Girişimimizdeki amacımız basit ve ulaşılabilir olması tüketirken sadece bir ürünü değil aynı zamanda markanın üstlendiği misyonlarında tüketiciye ulaştırılmasıdır.  Tüketici ve girişimci arasında oluşan bu alışverişte yaratılan katma değerin sadece girişimin beslendiği değil de toplumun ve doğanın da bu katma değerden faydalanmasını sağlamaktır.  Bizim amacımız yok etmeden tüketmek bu noktada başlatmış olduğumuz bir projeden bahsetmek isterim. Müşterilerimizin aldığı her üründe doğaya katkı payı olarak ayırdığımız bir bütçe var. Bu bütçe ile fidan dikme kampanyası yürütüyoruz. Böylece her bir ürün üretilirken doğaya verdiği zararı minimuma döndürmeye çalışıyoruz. Ayrıca müşterilerimizin iyi bir alışveriş deneyimi yaşatmak için kişisel stil danışmanlığı hizmeti vermekteyiz. Aynı zamanda yıldız çocuk sponsorluğu ile de ihtiyaç sahibi çocuklarımıza müşterilerimizin katkılarıyla yardımcı olmayı hedefliyoruz.
3) Moman, aslında geleceğimizi iyileştiren de bir adım ve gelecek için adım atmış, Metaverse
dünyasında yerinizi almışsınız. Peki, gelecekte neler var? Hem sizler için hem sektör için?
Markamızı kurarken önümüzde iki seçenek vardı belli bir lokasyonda mağaza mı yoksa herkesin ulaşabileceği dijital pazarlar mı ? Bu girişimi başlatalım ikilemi içinde biz dijital pazarların daha demokratik ve daha ulaşılabilir olduğunu, müşteri ve marka arasındaki ilişkinin anlık kontrol edilebilmesi ve başka müşterilerinde bunu takip edebilmesi bize daha cazip geldiği için dijital pazarda ilerlemenin daha doğru olacağını gördük.  Bunun üzerine projeler geliştirdik sanal kabin projemiz ve kişisel stil danışmanlığı ile e ticarette ilerliyoruz. Metaverse için ise, ilerleyen zamanlarda sosyolojik olarak toplumlarda bir dönüşümün olacağı kanaatindeyiz. Bizde metaverse’de bu dönüşümün içinde pozitif etki yaratacak bir marka olmaya çalışıyoruz. Metaverse’de şu an için çok öngörülebilir değil orada iyi işler gibi kötü işlerde olacaktır biz orada da iyi olanın cazibesini yaratacağız.
4) Moman sürdürülebilir bir dünya için fayda sağlamayı amaçlamış bir marka. Moman’ı tanımlarken ‘yok etmeden tüketen’ demişsiniz ve bu tanımınıza bayıldık, burada sürdürülebilir bir dünya için çalıştığınızı görüyoruz, peki sürdürülebilir bir dünya hakkında görüşleriniz nelerdir, bizlerle paylaşabilir misiniz?

 Biz bu markayı kurarken salt bir kar anlayışı üzerine inşa etmekten imtina ederek doğaya insana bizi biz yapan insanoğlunu mağaralardan çıkarıp bugünümüzü inşa ettiren o merakın, o tutkunun sadece finansal kaygılar içinde olduğuna inanmıyoruz. Buradaki temel motivasyonumuz değiştirmek dönüştürmek arzusuydu biz bu arzunun yanına sürdürebilirliği de eklemeye çalışıyoruz yani niyetimiz Mars’ta hayat kurulabileceğini göz ardı etmek değil ama Dünya’yı da göz ardı etmek değil dünya bizim ilk evimiz, anayurdumuz. Dünya dışındaki her yer bize gurbettir. Biz anayurdumuza sahip çıkmaya çalışıyoruz.

5) Sanal kabin hizmetiniz bizleri çok meraklandırıyor. Sanal kabin, müşterilerinize ne gibi
deneyimler yaşatacak?
Sanal kabin çok önemli bir deneyim oluşturacak müşterimiz için, sektör içinde çok önemli bir inovasyon. Burada iki ve üç aşamalı şekilde yayına alacağız. Buradaki en temel amacımız kalıp ve bedensel farklılıklarını, iade durumunu çözüp ve bu süreci de müşteri için deneyim alanı haline getirmek.
6) Giyim sektörünün büyüklüğünü sanıyoruz ki herkes biliyordur, rekabetin de o derece
büyük olduğunu söylemeye gerek yok. Peki siz bu rekabetli sektörde motivasyonunuzu nasıl
koruyorsunuz?
Giyim sanayi bizim ailemizin de iştirak ettiği bir alan olduğu için çocukluğumdan beri içinde olduğum bir sektör.  Üretimin en başından kumaş olarak gelip ürün olarak çıktığı, emeğin  yoğun olduğu bir sektör. Buradaki  Motivasyonumuz ortaya koyduğumuz ürünün tüketici tarafından talep edilmesi ,tercih edilmesidir.
13 Soruda Doğukan Tarhan ve Moman
7) Girişim ekosistemi de her geçen gün büyümekte, girişimcilerin giyim sektörünü tercih etmesi ise yaygın gördüğümüz bir durum. Giyim sektöründe büyümek ve fark yaratmak için neler yapılmalı? Siz neler yapıyorsunuz? Bu sektörde girişimleri olanlara veya olacaklara
neler tavsiye edersiniz?

Bizim sektörü tercih etmemizin sebebi sektörün kolaylığından değil bu sektörde zaten oluşumuz biz onu tercih etmedik o bizi tercih etti aslında, bunun için biz sektörün artılarını eksilerini iyi hesaplayıp sektörel bir dönüşüme de katkıda bulunmak. Amacımız biraz akıntıya karşı kürek çekmek gibi görünse de giyim sektörünün bizi çektiği yere değil de biz giyim sektörünü kendi inandığımız misyonlara çekmeye çalışıyoruz. Bizde bir Davut ve Calut hikayesi yaratabilir miyiz merakı. Öncelikle biz ürünlerimizde kaliteli ve ulaşılabilir ürün sunarak müşterilerimize sanal kabin, kişisel stil danışmanlığı ve terzi hizmeti ile sanal ortamda gerçek bir deneyim sunuyoruz. Bu noktada sektörde olan veya yeni girecek olanlar iyi bir gözlemci ve farklı oldukları noktada başarılı olabileceklerdir.

8) Girişim yolculuğunuzda en zorlandığınız nokta/noktalar neydi? Ve bu zorlukla/zorluklarla
nasıl başa çıktınız?

Fikri sermayemiz dışında bunu finanse edecek ekonomik gücün olmaması en büyük zorluktu diyebilirim. Bunun dışında fikrime olan sadakatimin ve bu misyona olan inancımı çevremdekilere anlattığımda bana inanmamalarından ziyade bunun nasıl olamayacağını bana anlatmaları aşmamız gereken ilk ve en zor engeldi. Biz azım ve kararlılığımız ile bu süreçte karşımıza çıkan zorlukları fikrimize olan sadakatimiz ve işimize olan inancımızla aştık.

9) ‘’ Fırsat için bekleme. Fırsat yarat’’ sözüne katılıyor musunuz? Fırsat nasıl yaratılır? Sizin
kendi fırsatınızı yarattığınız oldu mu?
Elbette katılıyoruz. Fırsatı beklemek yerine yaratanlardan olmayı tercih ettik. Doğru zamanda doğru yerde doğru işlerle kendi fırsatınızı yaratabilirsiniz. Bizde kendi fırsatımızı sadece bir fikri sermaye ile yola çıkıp, büyütüp bu girişime misyon ve vizyon ekleyerek yeni bir tüketim anlayışı ortaya koyarak kendi fırsatımızı yarattık. Bu konudaki en büyük mottomuzu Henry ortaya koyuyor ve şöyle diyor:  Bilginin akıl ve güç ile birleşmesi dünyanın en efektif silahını yaratır. Bu silah vizyon ve dizayn kuvvetidir. İşte biz markamızda bu silahı kullanıyoruz
10) Bir girişimcinin sahip olması gereken özellikler sizce nelerdir? O özellikler kazanılabilir mi
yoksa o özelliklerle doğulur mu? Eğer kazanılabilir özellikler ise nasıl kazanılabilir?

Bence bir girişimcinin sahip olması gereken özellik ahlak ve adalettir. Etik ve ahlakın olmadığı girişimler başarılı olabilirse bile sürdürülebilir olamazlar. Girişimcilik ruhu dediğimiz bir kavram var ve ben bunun doğuştan geldiğine inanıyorum. Bir de hayat serüveni boyunca kazanılabilecek yetkinlik ve beceriler var. Bu becerileri ve ruhu sentezleyeler başarılı girişimcilerdir. Sonradan kazanılabilecek olan bu yetkinlikleri ve beceri tecrübe ile kazanılabilir olduğunu düşünüyorum. Girişimcilik biraz deneme yanılma yolu ile ilerleyebilecek bir yol. Parmak izi gibi.

11) Türkiye’de girişimci olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Sizin kendi girişimcilik
yolculuğunuzda karşılaştığınız avantaj ve dezavantajlar neler oldu?
Öncelikle Türkiye’de girişimci olmak özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde girişimci olmak her zaman için avantajlıdır ama ülkenin makro ekonomik gidişatları sizin en büyük dezavantajlarınız oluyor zaman zaman , günümüzdeki yüksek enflasyon ve kur atakları bizim en önemli dezavantajlarımızdan . Bu tür zor zamanlarda doğru işi yanlış yerde mi yapıyorum dedirtiyor Ama bu ülkenin farklı bir dinamiği var sizi her şeye hazırlıyor, Türkiye’de başarılı olanın dünyanın diğer ülkelerinde başarılı olma ihtimali yüksek oluyor.
12) Ekip dinamiğini korumak sizce nasıl mümkün olur? Sizin kendi ekip dinamiğinizi\
ruhunuzu nasıl koruyorsunuz?

Biz girişimimizde bizle beraber bu yolculuğa çıkan paydaşlara girişimimizin değerleri çerçevesinde aidiyet duygu yaratarak salt bir iş değil de üretirken hem ekonomik hem toplumsal doyumu eşit derecede yaşatmak istedik. Ekip dinamizmin aslında bu aidiyet duygusu ile sağlamış oluyoruz.

13) Son olarak şunu sormak isteriz: okuyucularımızın yapacaklarını bilseydiniz, onlara ne
tavsiye vermek isterdiniz?

Son olarak yaşamda yaptıklarınız sonsuzlukta yankılanır. Yaptığınız iyiliklerde kötülüklerde size geri döner. İyi olmaktan vazgeçmeyin.

 

İlginizi Çekebilecek Diğer 13ilinmeyenler Röportajlarımız

13 Soruda Zeynep Eliçin ve Varsapp

13 Soruda Buse Özgür ve Ventus Karavan

13 Soruda Belen Bakar ve Campie

13 Soruda Kemal Tamer ve Tamer Capital

13 Soruda Abdülkadir Koçer – Ahmet Unat ve Bullbeez

Fatma Koyun

Güncellenen dünyayı kendi değerlerim etrafında dizayn ederek her gün deneyim kazanmaya çalışan bir üniversite öğrencisiyim. Asıl maharetin bilmekten geldiğine inanırım ve buna paralel olarak da bir öğrenme hevesine sahibim . Ayrıca gözlemlemeyi , yazmayı , insanlarla konuşmayı ve araştırmayı da çok severim.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.